• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home AMERİKA

Lafız hüküm ve amaç ekseninde maslahat

Şubat 25, 2019
in AMERİKA
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Üç hafta aradan sonra maslahat yazıma örneklerle kaldığım yerden devam ediyorum. Bir yolculuk esnasında sahabe yemek için develerini kesmek üzere Peygamber Efendimiz’den (sas) izin isterler, o da olabilir der ve izin verir.

Hz. Ömer bu duruma daha sonra muttali olur ve develerini yemek için kesmeye duran insanlara “Bu uzun yolculukta nasıl hayatta kalacaksınız?” sorusunu sorar ve başka alternatifler üzerinde durulması gerektiğini söyler. Bununla kalmaz Hz. Ömer, gider bu düşüncesini Hz. Peygamber’e de izah eder. Allah Resulü de vermiş olduğu izni geri alır.

Halk tarafında daha çok bilindiğini zannettiğim bir misal de kurban etlerinin nasıl tasarruf edileceği ile alakalı hadisedir. Tarihi kayıtlara göre hicri 9. yılın Kurban Bayramı’na denk gelen günlerde çöllerden pek çok insan Medine’ye gelir. Bu sebeple Peygamber Efendimiz, “Sizden her kim kurban keserse evinde üç gün sonrasına bir şey bırakmasın, tasadduk etsin” der. Ertesi yıl “Kurban etlerinizi bu sene yiyebilir ve biriktirebilirsiniz! Geçen yıl insanların sıkıntısı vardı, bu yüzden ben sizin yardımcı olmanızı istemiştim” tembihini yapar.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Tarihte bir ilk: ABD’li Kardinal Robert Prevost, Papa olarak seçildi

Cascade Trust Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yavuzlar ‘vasiyetnameyi’ açıkladı:Hocaefendi,sağlığında telif haklarını bu vakfa devretti

ABD’de, yüzlerce öğrenciden ülkeyi terk etmeleri istendi

Yolculuk esnasında develerin kesilmemesi de ve kurban etlerinin tüketimi de mevcut ve hali hazırda var olagelen bir problemin çözümü adına verilmiş içtihadi iki karardır. Hz. Peygamberin tasarrufları başlıklı yazılarda ele alacağımız üzere bu tasarruflar dini bir hüküm -usulde kullanılan tabirle lazımî teşrî’- değil, Allah Resulü’nün ordu kumandanı veya devlet başkanı olarak ihtiyaca binaen vermiş olduğu kararlardı ve her ikisinde de asıl gözetilen şey insanların maslahatı, yararı ve faydasıdır.

Bir misal daha verelim. Önce şu hatırlatmayı yapalım; boşama üzerinde vereceğimiz bu misal İslam’ın sistem bütünlüğü içinde değerlendirilmesi gerekir. Yoksa onu bugüne olduğu gibi taşımanın yanlış ve daha da ötesi geçerli olmadığına inanıyorum. Bunu daha önce Kur’an’a göre boşama prosedürü başlıklı yazılarımda açıkça yazmıştım.

Malum o sistemde kocanın karısına bossun demesi ile boşama gerçekleşiyordu. Boşama hakkı da üç ile sınırlanmıştı. Bazıları bu hakkı bir defada kullanıyor ve “3 talakla boşsun” diyordu ve bu tasarruf hukuki sonuç doğuruyordu ama üç değil bir talak olarak kabul ediliyordu. Neden? Neden 3 dediği halde bir talakla ile boş oluyordu kadın? Bunun bir tek cevabı var; Efendimizin tatbiki bu yöndeydi. Hikmeti neydi o zaman? İhtimal kolaylık ve zorluk, mefsedet ve maslahat tercihi söz konusu olduğunda kolaylık ve maslahat istikametinde tercihini kullanan Efendimiz üç talakın sonuçlarından hareketle böyle karar vermiş olabilir. Zira üç talak ile boşanma kesin ve kat’i olarak gerçekleşiyor, taraflar birbirleri ile bir daha evlenmek istelerse kadının başka bir erkekle evlilik yapması, yeni kocasının onu boşaması veya ölmesi ve iddet müddetinin bitmesini gerektiriyordu. Bir başka tabirle üç talakla boşamanın hukuki yaptırımları oldukça ağırdı, taraflar bunu kabul ettiği takdirde de geri dönülmesi oldukça uzun zaman alıyordu.

Hiç şüphe yok ki insanlara yanlıştan dönmesi için zaman tanıma bağlamındaki bu maslahat ve kolaylık bazıları tarafından sui istimal edilmeye açıktı ve nitekim bu da gerçekleşti. Hz. Ömer döneminde gördüğümüz bu sui istimal üzerine o, üç talakı üç talak kabul etmiştir. Gerekçesi de kendisine isnat edilen ifadeyle “insanların Allah’ın kitabı ile oynamasını engellemedir.” Zira Bakara suresi 229. ayetinin mantuk ve mefhumundan çıkan manaya göre  Allah üç talak ile boşamanın bir defada yapılmamasını emretmiştir.” Erkeğin sonradan vazgeçebileceği iki boşama hakkı vardır. Bir veya iki boşama sonunda koca isterse eşini iyilikle yanında alıkoyar isterse güzellikle onu serbest bırakır.” Hz. Ömer’in bu gerekçesinden anlıyoruz ki o bu ayeti emir olarak değil belki tavsiye olarak değerlendiriyor, belki nüzül şartlarında insanların maslahatı bunu gerektiriyordu ama şimdi değil diye düşünüyor ve ayetin lafzi ve mefhumi manasına aykırı olsa da üç talakla üç talak gerçekleşir diyor. Belki de şöyle düşünüyor Hz. Ömer, üç talakın geçerli kılınması halinde belki cahiliye döneminde olduğu gibi boşanmış kadınların sayısı çoğalacaktı. Bunu engellemenin en etkin yollarından biri insanın ne dediğinin ve  ne yaptığının idrakinde olmasını sağlamak, yaptıkları tasarrufların bedellerini ödeyeceklerini göstererek onları dikkat ve teyakkuza sevketmekti.

Buradan rahatlıkla şu sonucu çıkartabiliriz; Hz. Ömer hem ayetin lafizi ve mehfumi manasının hem de Hz. Peygamber uygulamasının mutlak manada dini bir emir olduğunu düşünmüyor. Her ikisinin de insanların maslahatına göre farklı formatlara sokulabileceği, hukuki düzlemde bu tasarrufun yapılabileceği kanaatini besliyor ki bu kararı veriyor. Başka bir ifadeyle daha önceki bir yazıda  söylediğimiz lafız, hüküm ve maksad/amaç arasındaki dengeyi nazara alıyor ve amaç doğrultusunda lafzın ifade ettiği hükümden vazgeçip onu başka bir formatta hayata taşıyor.

Pekala başarılı oluyor mu? Belki kendi döneminde başarılı oluyor, kocalar bu ağır yaptırım karşısında eşlerini boşamadan önce daha uzun boylu düşünüyor ama ilerleyen dönemlerde aynı sonuç alınmıyor. Onun içindir ki İ.Teymiye başta olmak üzere bir çok ulema Peygamber Efendimiz ve Hz. Ebu Bekir döneminde olduğu gibi hukuki yaptırımlar açısından üç talakın bir talak olarak işlem görmesini istemişlerdir.

Aynı çerçevede bir başka misal de Hz. Ali döneminden verelim. Hz. Peygamberin beyanlarına göre “emanetler tazmin edilmez.” Bunun manası açık; birisine yanında durması için belli bir süreliğine emanet bir şey verdiniz. Ama o emanet, emaneti elinde tutanın kasdı olmaksızın zayi olursa ne olacak? İşte böylesi bir mesele karşısında Allah Resulü (sas) yukarıda ifade ettiğimiz hadisini beyan buyurmuş; “emanetler tazmin edilmez” demiş. Hadisin lafzi ve açık hükmü apaçık ortada iken Hz. Ali kendi döneminde tam aksi istikamette hüküm veriyor ve emanetler tazmin edilir diyor. Gerekçe olarak söylediği şey ise şu: ‘insanlar ancak bu yolla düzelebilir.” Buradan anlıyoruz ki çok kullanılan bir tabirle fesad-ı nas hayata intikal etmiş. Yani insanlarda ahlaki problemler baş göstermiş. “Nasıl olsa emanetleri tazmin etme yükümlülüğü yok” diye belki bin-bir türlü yolla muhatabını hatta mahkemeye intikal ettiğinde hakimi ikna edecek sahte delillerle, yalancı şahitlerle o emanetleri gasb etme, mülkiyetlerine geçirmeye başlamışlar. Ve Hz. Ali de hadisin zahiri hükmüne bütünüyle aykırı başka bir hükme imza atmış.

Emanetlerin tazmini hususunda Hz. Peygamber ve Hz. Ali uygulamalarına bir bütün olarak baktığımızda bir problemin insanların maslahatı çerçevesinde çözüme kavuşturulduğunu görüyoruz. Fakat asıl önemli olan Hz. Ali, insanların maslahatı adına Efendimizin bu beyanının lafzi anlamına muhalefet etmekte hiçbir mahzur görmemiştir. Çünkü esas olan lafız değil amaçtır ve hüküm o amaç doğrultusunda verilmiştir.

Maslahat ile alakalı teorik düzeyde sayılabilecek 4, örneklere ayırdığım 2 yazıdan sonra bir değerlendirme yazısı kaleme alıp bu faslı kapatacağım.

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Ekrem İmamoğlu: En büyük projemiz gönüllere girmektir

SONRAKİ HABER

Tahliye edilen gazeteci Zehra Doğan tutuklu diğer meslektaşlar ve Sise Bingöl’ü hatırlattı

BENZER HABERLER

Tarihte bir ilk: ABD’li Kardinal Robert Prevost, Papa olarak seçildi
AMERİKA

Tarihte bir ilk: ABD’li Kardinal Robert Prevost, Papa olarak seçildi

Mayıs 9, 2025
Cascade Trust Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yavuzlar ‘vasiyetnameyi’ açıkladı:Hocaefendi,sağlığında telif haklarını bu vakfa devretti
AMERİKA

Cascade Trust Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yavuzlar ‘vasiyetnameyi’ açıkladı:Hocaefendi,sağlığında telif haklarını bu vakfa devretti

Nisan 29, 2025
Donald Trump’ın iddiası: Perşembe günü tutuklanacağım
AMERİKA

ABD’de, yüzlerce öğrenciden ülkeyi terk etmeleri istendi

Nisan 1, 2025
ABD Dışişleri Bakanı Rubio’dan sınır dışı edilen Rümeysa Öztürk için: Eğitim görmeniz için vize veriyoruz
AMERİKA

ABD Dışişleri Bakanı Rubio’dan sınır dışı edilen Rümeysa Öztürk için: Eğitim görmeniz için vize veriyoruz

Mart 28, 2025
ABD’de Türkiye vatandaşı öğrenci Rümeysa Öztürk gözaltına alındı
AMERİKA

ABD’de Türkiye vatandaşı öğrenci Rümeysa Öztürk gözaltına alındı

Mart 27, 2025
35 Kongre Üyesi’nden Biden’a mektup: Enes Kanter’le ilgili Türk hükumetine baskı yapmaya çağırıyoruz
AMERİKA

CNN’e konuşan Enes Kanter: “Hiçbir diktatör, iktidarına karşı bir tehdide tahammül edemez”

Mart 24, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
‘Kurgu Darbesi’ gecesinde evlat acısı yaşayan şehit Üsteğmen Annesi: Kızım, damadım, oğlum ihraç edildi, küçük oğlum da köprüde öldürüldü
Manşet

‘Kurgu Darbesi’ gecesinde evlat acısı yaşayan şehit Üsteğmen Annesi: Kızım, damadım, oğlum ihraç edildi, küçük oğlum da köprüde öldürüldü

by adminzaman
Mayıs 24, 2025
0

15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde şehit olan Emre Demirbilek’in (38) annesi Havva Demirbilek‘in yürek burkan hikayesini KHK TV’ye anlattı. “DÖRT EVLADIMI...

Hangisi daha yandaş; Ahmet mi, Ertuğrul mu?

Mayıs 24, 2025
Babası JİTEM tarafından öldürülen Eren Baskın: Onurlu bir barış olacaksa babamın katillerini affetmeye razıyım

Babası JİTEM tarafından öldürülen Eren Baskın: Onurlu bir barış olacaksa babamın katillerini affetmeye razıyım

Mayıs 24, 2025
Anayasa Mahkemesi’nden KHK’lı polis hakkında hak ihlali ve tazminat kararı

Anayasa Mahkemesi’nden KHK’lı polis hakkında hak ihlali ve tazminat kararı

Mayıs 24, 2025
Napolyon Bonapart’ın kılıcı 4,7 milyon avroya satıldı

Napolyon Bonapart’ın kılıcı 4,7 milyon avroya satıldı

Mayıs 24, 2025
AKPM Raportörü Saskia Kluit: İsrail’in Gazze’deki katiamları etnik temizlik ve soykırım

AKPM Raportörü Saskia Kluit: İsrail’in Gazze’deki katiamları etnik temizlik ve soykırım

Mayıs 24, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM