• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Dört Nesil

Mart 11, 2019
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

‘Masumiyet karinesi’ İmamoğlu tutuklanınca mı aklınıza geldi?

‘1 oy’ için kızını terk eden baba!

Suçlu kim, çare ne?

Sömürgeler Bakanı Gladistone ve Arnold Tyonbi gibilerin hedefledikleri bitirme gayretleri maalesef, katı, huşunetli ve radikal güney Müslümanlığının kullanılmasıyla dünyada bilhassa Batı’da İslâmiyete karşı kötü bir imaj ortaya koydu. Bunun silinip yerine, gerçek, güzel ve insanlığın istediği ve beklediği, problemlerin çözülmesine yardımcı bir güzelliğin ortaya konulması gerekiyor… Bunun için dört nesil lâzım…
Birinci nesil gelir, ama 25 yaşın üstündekilerde geldikleri ülkenin dilini öğrenmeleri  ve kullanmaları  zor olur. En azından akşam engeli oluşur. Ama herkesin hatta hiç dil bilmeyen evinde ev hanımı olarak bulunan ablalarımızın bile yapacağı işler vardır. Mesela ne yapacak? Komşularıyla iyi geçinecek, selâmlaşacak, pişirip yaptıklarından komşularına verecek. Türkiye’den gelirken bazı hediyelerle gelecek. Ramazanlarda komşularını iftira çağıracak, kurbanda kavurduklarından verecek, Ramazanı ve kurbanı anlatacak, bizim geleneklerimizden Nuh Aleyhisselamın tufan hatırası için yaptığı aşurelerden ikram edecek… Komşuları hasta ise ziyaret edecek… Hastanede başında bekleyenler yoksa, komşuluk hakkı olarak bekleyecek… Bunları içinden gelerek, samimi ve ihlâslı bir şekilde yapacak; asla bir gösteriş, bir rol gereği gibi değil. Çünkü bunlar İslâmiyetin emri ve gereği. Efendimiz (S.A.S.) “Selamı selamlaşmayı yayın, yaygın hale getirin… Yemek yedirin (İslamiyet yemek yedirmektir.) ve herkes gece uyurken siz namaza kalkın neticede selametle Cennet’e girin.” Buyurduğu için bilhassa muhacir efendilerimiz Medine’ye gittiklerinde Peygamber Efendimizin (S.A.S.) bu emirlerine uymuşlardır.
Çünkü insanlar lâftan çok yapılanlara, elleriyle tuttukları ve gözleriyle gördüklerine itibar ederler…
Eğer evinde oturan, dil bilmeyen bir ev hanımı ablamızın bunları yapması gerekiyorsa herkese bir iş düşüyor demektir: İşçiye, patrona, öğretmen, öğrenciye herkese vesselam…
Bizi kabul eden ve bizlere iş-aş veren bu toplumlara bizim problem olmamamız bilakis problem çözücü olmamız gerektiği gibi, yük olmamamız aksine yük almamız icap ediyor. Gettolaşıp problem ve yük olanları o toplumlar ne yapsın? Siz kendi ülkenizde böyle asalakları ister misiniz? Ayrıca şeffaf olmamız ve kanunlara muhalif asla küçük bir şey bile yapmamız lâzım geliyor…
İkinci nesil gelecek… Bunlar çocuklarımız… Okullarda okuyacaklar. Bilhassa bizler Avrupa ülkelerine işçi olarak geldiğimiz için bizlere biraz yukarıdan bakma olabilir. Okullarda da çocuklarımızın sınıf arkadaşlarını evlerimize davet etsinler. Onlar da gelip, Türkiye’den gelmiş arkadaşlarının da özel odaları ve bilgisayarları olduğunu görsünler. Ayrıca bizim evlerimizdeki yuva sıcaklığını fark edip misafirperverliğimize şahit olsunlar. Bunlar kaynaşmaya, entegreye vesiledir. Böyle samimi dostluklar unutulmaz…
Sekiz dokuz sene önce, belediyeden bir yer isteniliyor… Kültür merkezi olarak kullanılacak ama pek bir netice elde edilemiyor. Bir arkadaşımız bir dilekçe yazıyor ve görevliye teslim ediyor. Alman görevli soy adını görünce, “Siz daha önce şu kasabada mı bulunmuştunuz?” diye soruyor. O “Evet” deyince “Sizin Almanca bilmeyen bir anneniz vardı. Biz o zaman çocuktuk. Her Perşembe günü börek-çörek yapar bizlere ikram ederdi. Bizler sıraya girerdik. Perşembe dışında da zilinizi çalıp bir şey istesek verirdi… Sizden kimseye zarar olmaz. Siz kötü şeyler yapmazsınız. Tamam size yer verilecek.” diyor.
Bir büyük galeri sahibi anlattı: Biz buralara ilk geldiğimizde imkanlarımız yoktu. Babamın arabası tamir edilecekti. Ben o zaman çocuktum. Arabayı Yunanlı bir ustaya verdik. İyi usta idi ama, arabasının başında bekleyenlerin işleriyle birinci derecede meşgul olurdu. Onun için babam “Araba tamir oluncaya kadar başında bekle” dedi. Öğlen geçti, ikindi oldu benim karnım acıktı. Yunanlı usta bir kızarmış tavuk getirtti. Beni de yemeğe çağırdı. Ama ben utancımdan karnım aç değil diyerek yanına gitmedim. Ama o tavuğun bir bacağını koparıp bana verdi. Aldım yedim. Çok hoşuma gitti… Seneler sonra ben de usta oldum, öyle kocaman bir tamirhanem oldu. Bir gün  baktım o Yunanlı Usta geldi: (O beni tanımadı ama ben onu tanıdım.)  “Benim emekli olabilmem için beş sene daha çalışmam gerekiyormuş. Burada çalışabilir miyim?” dedi. Hemen bütün samimiyetimle: “Başım üstüne… Buyurun!..” dedim.
Üçüncü neslimiz artık bulunduğu ülkenin lisanını bütün incelikleri ve hatta esprileriyle öğrenecek ve kullanacak. O zaman biz edebî güzelliklerimizi, Mevlana ve Yunusumuzun bilge sözlerini, İslamî kültürümüzü hazinelerini rahatça aktarabilecek hale geleceğiz. Sohbetlerimiz seviyesi ve kalitesi de ona göre artacak…
Dördüncü nesilde ise, hiç asimile olmadan tam bir entegre dönemi yaşayacağız ve o mozayikler içinde kendi parlak renklerimizle çiçekler açacağız inşaallah…
Amerika’da iki-üç sene önce İslamî bir grubun başındaki zâtı ziyaret etmiştik. Bu kişi Hizmeti Amerika’da tanımış ama Türkiye’ye gidip, bütün müesseselerimizi ziyaret etmiş. Dedi ki: “Çok sevindim, iftihar ettim. Müslümanlar da böyle güzel müesseseler kurup muhteşem işler yapabiliyormuş diye Allah’a hamd ettim… Ama burası Amerika… Eritici, değiştirici bir potası var. Bizim çocuklarımız, sizin  çocuklarınız buralarda ne olacak?  Bunları nasıl yetiştirecek ve koruyacağız? Sizler eğitim hizmetleri veriyorsunuz. Bu hususların üzerinde en çok sizlerin  durmanız gerekiyor…”
Bir yandan entegre olurken, öbür taraftan kendi özümüze kökümüze uygun beslenmeyi unutmamamız gerekiyor. Bu hususta elimizdeki, Külliyat ve Pırlanta serileri tam bir ilaç gibi… Bugün Kitap ve Sünnetten ne anlamamız gerektiğini  bizlere anlatan, bu başucu kitapları, bu şaheserleri anlamaya ve anlayacakları şekilde gençlerimize ifade etmeye gayret etmemiz icap ediyor… İnşaallah derin müzakere ve sohbet-i cananlarla bunları anlamaya anlatmaya çalışırız.
Tags: Dört Nesil
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Times: 6 Türk vatandaşı Erdoğan’ın talimatıyla Kosova tarafından yasa dışı bir şekilde Türkiye’ye gönderildi

SONRAKİ HABER

Yeni bir dinozor türü keşfedildi

BENZER HABERLER

Manşet

‘Masumiyet karinesi’ İmamoğlu tutuklanınca mı aklınıza geldi?

Haziran 1, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

‘1 oy’ için kızını terk eden baba!

Mayıs 29, 2025
Abdülhamit Bilici: Sanki Allah Cemaati, bir zalimin eliyle daha fazla insanın dünyaya açılmasını sağlamış oldu
Manşet

Suçlu kim, çare ne?

Mayıs 29, 2025
Manşet

Bacık ve Cacık’giller!.. 

Mayıs 27, 2025
Manşet

Söz Vermiştik

Mayıs 25, 2025
Manşet

Hangisi daha yandaş; Ahmet mi, Ertuğrul mu?

Mayıs 24, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
TBMM’deki protestolar oturumu kapattırdı: Sansür yasası 29. maddede takıldı
Gündem

10.Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi:15 saat sürdü

by zmnaus
Haziran 1, 2025
0

TBMM Adalet Komisyonu’nda 30 maddeden oluşan 10. Yargı Paketi kabul edildi. Komisyon görüşmesi yaklaşık 15 saat 15 dakika sürdü. Kanun...

Cumartesi Anneleri: Hakikat açıklanmazsa barış olmaz

Cumartesi Anneleri: Hakikat açıklanmazsa barış olmaz

Haziran 1, 2025
İsrail, gıda yardımı için toplananları bombaladı: 30 kişi öldü

İsrail, gıda yardımı için toplananları bombaladı: 30 kişi öldü

Haziran 1, 2025

Mü’mince Duruş!

Haziran 1, 2025

‘Masumiyet karinesi’ İmamoğlu tutuklanınca mı aklınıza geldi?

Haziran 1, 2025
80 yıllık Liberal-Ulusalcılar Koalisyonu’un   ayrılığı 8 gün  sürdü

80 yıllık Liberal-Ulusalcılar Koalisyonu’un  ayrılığı 8 gün  sürdü

Haziran 1, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM