ALPER ENDER FIRAT-TR724.COM
Tam yüz yıl sonra Taksim’de toplanan cübbeli ve sarıklı güruh “Ezana uzanan eller kırılsın” sloganlarıyla sokağa çıkmasından ve üzerinize saldırmalarından mutlu oldunuz mu?
Bu IŞİD kafalıları sevdiniz mi? Size söylüyorum bu ülkenin solcuları, laikçileri, Kemalistleri…Yok bunlar provokatör değil bunlar sahici yobaz, bunlar Türkiye sosyolojisinin yüzeye çıkmış hali. Bunlar cehaletin din ile füzyona girmiş şekli. Bunlar tam sizin istediğiniz, yıllarca karikatürize ettiğiniz tiplerin birebir aynısı. Nihayet gerçek olup gün yüzüne çıktılar.
Bu yeni Türkiye’nin başarısı, AKP kadar sizin de katkınız var. Hiç de öyle ‘vay AKP’ diye ağıt yakmayın. Dinin bu yobazların elinde kalmasında emeğiniz inkar edilemez.
Eğer vakti zamanında elinizde olan gücü demokrasi ve özgürlük adına kullansaydınız evrensel değerleri herkese uygulasaydınız saha bu kadar mümbit olmazdı bu ayrık otları için. Ama bunu yapmadınız kendinizden başkasına özgürlüğü, demokrasiyi, hukuku, ilerlemeyi çok gördünüz.
Size ve bugünkü dinbazlara, dinin bu olmadığını göstermek için çok ama çok gayret edildi. Yüzlerce kolejde, en modern eğitim kurumlarında bilimin, sanatın, sporun, müziğin, eğitimin, dinle barışık olabileceğini, dindar insanların da bütün bunlarla birlikte yaşayabileceği gösterildi.
Ama sizin için bütün bu çabaların hiçbir önemi olmadı. Kafa kesenlere beslediğiniz duygunun aynısını beslediniz. Milli Şef dönemi kodlarınızı değiştirmemekte çok kararlıydınız. Ufku dünyaya açık dindarlar sizin sadece öfkenizi arttırdı. Din deyince önüne gelene saldıran tipler aklınıza gelirdi ve din adına sadece bu tipler olsun istediniz.
Bu harami yobaz güruh ‘Hizmete’ soykırım uygularken ‘oh ne güzel yesinler birbirini’ diye mutluluk hormonları salgılıyordunuz/salgılıyorsunuz. Daha da ileri gidip bu harami dinbazlarla, ülkenin en eğitimli kitlesini yok etme konusunda ittifak ettiniz. Barbarlar, üniversiteleri ortadan kaldırılırken hiç de mutsuz görünmüyordunuz. Kütüphaneleri kapatıp, yüzbinlerce, milyonlarca kitabı yaktıklarında yüzünüz pek bir gülüyordu. Ne de olsa fırsat bulsanız sizin yapmak istediğiniz şeylerdi bunlar.
Tam sizin gibi olmayan hiçbir düşünceyi, kimliği sevmediniz yaşamasına tahammül etmediniz. Ne kadar güzel, birbirlerini yiyorlar diye mutluluk içinde ellerinizi ovuşturuyordunuz. Bunlar birbirlerini yiyecek hiç yorulmadan ortalık da size kalacaktı. Evet yediler, harami vandallar sizin yardım ve yataklığınızla masumları yedi. Yobazlarla yaptığınız ittifak başarılı oldu.
Haramiler ve onların iki dudağında harekete geçen cahil bir yobaz kitleyle başbaşa kaldınız. Suriye’de işi kalmayan IŞİD’liler de bu cehaletin arasına birer birer karışıyor. Hiç şikayet etmeyin bunu siz istediniz. Hayatında kuşa taş atmamışların, -bırakın birisine zarar vermeyi- hep başkaları için yaşayanların varlığı size çok ağır geldi.
Bugün hâlâ zalimin ağzıyla konuşup, ‘beni bırak onu al’ diyerek kurtulmaya çalışıyor kimileri. Ama nafile, sıra sizde!
Evet bu yobazlar, dinbazlar, dinciler, haramilere müstahaksınız!