Çok alamet belirdi:
rdoğan rejimi baş aşağı gidiyor.
2013’ten beri uzatmaları oynuyordu.
Her defasında kuralları değiştirdi, uzatmalara uzatmalar ekledi.
Hiçbir kutsalı olmayınca…
Günü kurtarmak için illegaliteye prim verdi.
Daha önce kuyusunu kazdığı “düşmanları” ile ittifak kurdu.
**
Muhalif cephe evlere şenlik.
Asgari müşterekte buluşmayı bir kenara bırakıp kendi borusunu öttürme derdinde.
6 Aralık 2018’ten beri Kandıra Cezaevi’nde yatan Sırrı Süreyya Önder, Medyascope’dan Canan Coşkun’a ne güzel demiş:
-“Bağrımıza taş basmak” zorunda kalmadan, demokrasi ve özgürlükler paydasında bir araya gelebilmeliydik. Bu ülkenin böyle bir pratiği görmesi gerekiyordu.
**
Kürt seçmen CHP’ye oy verdi belki…
Ne çare, Kürt siyasal hareketi kendi mahallesinin dışındaki hak ihlallerine kayıtsız (bir ikisi müstesna.)
**
Mahalle gerçekten bir tuhaf.
Bakıyorsunuz:
Doğalgaza zam üstüne zam gelmesi, Erdoğan’ın “indirim vaadi” üzerinden eleştiriliyor.
Suriye sınırına (aralarına cihatçıların karıştığı) binlerce insan yığılmış. Erdoğan’a dokundurma yarışı, “Hani Şam’da cuma kılacaktınız?”
500 milyonluk ilan dağıtan Basın İlan Kurumu’na Saray danışmanları atanmış. Soru şu mesela, “Gazetecileri fişleyen SETA’cıyı oraya nasıl atarsınız?”
**
Karşınızda bir suç örgütü var.
Ne yapacaktı?
Eşyanın tabiatı neyse onu yapıyor.
Onun doğrusu o.
Ve bu eleştiriler, 6 yılı geçti, hiçbir işe yaramadı.
**
Sırrı Süreyya Önder söyleşisi şu cümleyle bitiyor:
-Ne yazık ki ağır bedeller ödenmeden yol alınamıyor. Ama yapacağız. Tarihimize ve geleceğimize borcumuzdur.
**
Bugün Türkiye dahil, dünyadaki kimi liderler için bir gelecek tahayyülü yok.
Olmadığı için de yanan ormana, azalan oksijene duyarsızlar.
Çünkü yaşamı kendi ömürleriyle sınırlamışlar.
Niye fidan diksin?
Ağaç olduğunu görmeyecek ki…
Hoş, Trump’ın Macron ile Beyaz Saray bahçesine diktiği fidan, tüm çabalara rağmen kurtarılamamış, kurumuş : )
**
“Benden sonra tufan” lafı Fransızların meşhur kralı 15’nci Lui ile literatüre girmiş:
-Amaaaan, ne olursa olsun. Ben yaşadığım sürece taht da benim tahterevanda. Benden sonrasını veliaht düşünsün. İsterse tufan olsun.
**
Erdoğan rejimi baş aşağı gidiyor.
İlk uzatmayı 2013’te aldı.
2014’te “Ekmek için Ekmeleddin”li yenisi geldi.
2015, “iki seçim arası terör”lü bir uzatma daha…
2016’da 15 Temmuz.
2017’de Bahçeli’nin hayat öpücüğü ile başkanlık referandumu…
2018, “adam kazandı” seçimi, vs.
**
Babacan ve Davutoğlu AKP’nin hikayesi bittiği için çıkmış değiller.
En az üç buçuk senedir rahatsızdı bu isimler.
Sadece şunu gördüler:
Uzatmalar bitti.