Diktatör R.T.Erdoğan yapacağını yaptı, Suriye’ye giriyor.Hiçbir mantığın kabul etmediği, başı sonu belli olmayan, belirsiz bir harekât planlıyor.
İç politikaya malzeme yapacak.
Yönetemediği ülke, ekonomi ve partisinin baskısından kurtulmaya gayret ediyor.
- Lüzumsuz bir savaş.
- Lüzumsuz ölümler.
- Lüzumsuz şehitler verecek.
- Yine mâsum Müslümanlar ölecek.
Sadece kendini kurtarmak için.
Denize düştü, zâlimce bir savaşı “can simidi” olarak görüyor ve yılana sarılıyor.
Halbuki Efendimiz (sav) o bölgede çıkacağını haber verdiği fitnede “eylemsiz kalmayı” salık veriyor.
Bütün bu gelişmeler hızla yaşanırken “Muhalefet” ise seyrediyor.
Böyle bir kararı bir kişi değil, bir heyet değil, TBMM berâberce vermeliydi.
İşi pişirip bitirdikten sonra meclise gitmenin hiçbir mânâsı yok.
Erdoğan şimdi daha rahat bir şekilde her itiraza ve itiraz edene “savaştayız” deyip, “vatan haini” damgasını basacak.
Üstelik bu vesileyle Erdoğan tekrar OHAL yada sıkıyönetim ilan edebilir.
Ve diktatörlüğünü iyice pekiştirecek olan Erdoğan zâten dinlemediği insanları artık tamamen silip atabilir.
Rusya ve İran Erdoğan’a gaz veriyor.
ABD ise,
~ PKK-YPG’ye destek verirken
~ Türkiye’ye desteğini tamamen keseceğini söyledi
~ Onbin İŞİD’liyi kucağına bıraktı. (Aileleri ile berâber toplamda seksenaltıbin kişi)
~ Ve Trump “söyledikleri dinlenilmezse” Türk ekonomisini berbat etmek, batırmak ile tehdit ediyor.
~ Neler söylediği, hangi sınırı çizdiği belli değil.
NATO bizi yanlız bırakacak, Batı yanımızda değil.
PKK-YPG ise Amerika’dan destek almaya devam edecek.
Erdoğan’ın düz yolda yürüyemez hale getirdiği Türk Ordusu ile onlara mukabele edecek halde olduğunu düşünmüyorum.
Tamda bu noktada Davutoğlu’nun “f.töcü askerler Suriye’ye girmek istemiyordu” sözü ile tiyatro darbeyi ve neticesinde orduda gelinen durumu beraber değerlendirmeliyiz.
Hiç birşey tesâdüf değil.
Yoksa, BOP Eş Başkanı olarak vazifesini mi yapıyor ?
Türkiye’yi bölünmeye mi götürüyor ? diye düşünmeden de yapamıyorum.
Bu gidişle Türkiye bölünecek.
Evet, Diktatör Erdoğan her şeyi kuyruğunu kurtarmak için yapıyor.
Bütün bunların sonunda, tır konvoylarıyla desteklediği, kızgın delikanlılar olarak gördüğü İŞİD’çileri peyderpey Türkiye’ye getirecek ve bütün muhaliflerini onlarla ezecek.
Erdoğan iyice dara düştüğünde onlara güvenerek iç savaş bile çıkarabilir.
Maâlesef Erdoğan’ın eceli gelmeden yâhut Cenâb-ı Hakk’ın ekstra bir lütfu olmadan, Türkiye Erdoğan’dan ve hırsından kurtulma şansını kaybetti.
Türkiye hep berâber susarak O’na bu fırsatı verdi.
Bir kere daha görüyoruz ki, “Erdoğan, AKP ve Ergenekonik âvâneleri Çanakkale Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin başına gelmiş en büyük felâkettir.”
Üzülerek ifâde ediyorum maâlesef çok karanlık bir döneme giriyorsun Türkiyem.
mansurturgutk@gmail.com