15 Temmuz’dan sonra çıkartılan KHK’larla mesleklerinden ihraç edilen KHK mağdurları, Diyarbakır Barosu’nun ev sahipliğinde “KHK’ların Açtığı Yaralar” panelini düzenledi.
BOLD-Olağan Üstü Hal (OHAL) ilanından sonra AKP hükümetinin çıkarttığı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen binlerce insan, sosyal ölüme terk edildi. Toplum içerisinde yalnızlaştırılan KHK’lılar, bir araya gelerek KHK’lı Platformları Birliği’ni kurdu.KHK’lı Platformları Birliği, Diyarbakır Barosu’nun Tahir Elçi Konferans salonunda “KHK’ların Açtığı Yaralar” adlı paneli düzenledi. Moderatörlüğünü Uzman Dr. Şerafettin Koç’un yaptığı panele, KHK’lı Platformları Birliği koordinatörü Münir Korkmaz, psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Haluk Savaş, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi ve HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ihraç Biyolog Tuğba Kaygusuz konuşmacı olarak katıldı.
“İKTİDARLARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN YER AÇTILAR”
Her dönemin efendileri olduğunu söyleyen Uzman Dr. Şerafettin Koç, “Kendi iktidarını devam ettirmek için alanı daraltıp kendilerine beli bir yer açtılar. Eski çağda yaşayanlar bize bu günleri armağan ettiler. Bilime adım adım katkı yaptılar. Biz bu mirası koruyup; bilime saldıranlara karşı duracağız” dedi.Öz eleştiri temelinde yürütülen mücadelenin haklar için önemine değinen Koç “İhraç edilenlerin arasında her renkten insanlar var. İşte bu renkliliği yakalamak zorundayız. Tek tipleştirilmeye karşın bu renkli insan topluluğu ile daha güçlü olmalıyız. İhraç edilip karın tokluğu ile çalışanlar var. Bunları düşünmeliyiz” dedi.
KHK’LI BİYOLOG “HACAMAT YAPARAK GEÇİMİMİ SAĞLIYORUM”
KHK’lı Biyolog Tuğba Kaygusuz ise görevden alındığı dönemde Mardin’de görev yaptığını, bu sırada eşinin tutuklandığını yaklaşık 4 yıldır cezaevinde olduğundan bahsetti. Kendisi hakkında idari ve hukuki bir süreç olmadığını, buna rağmen göreve iade edilmediğini söyleyen Kaygusuz, “Şu anda sülük ve hacamat işi yaparak geçimini sağladığını belirtti. Ayrıca farklı siyasi görüşlerde olup terörist ilan edilen insanlar ile bir araya gelerek 2018 Aralık ayında Adana KHK Mağdurları Platformunu kurduklarını. Sonrasında Platformların birçok ilde kurulduğunu ve bu platformlar ile çok güzel işler yaptıklarını, yapmaya devam edeceklerini söyledi. İktidarın isteğinin KHK’lıların evde oturup üzülmesi ve kansere yakalanması. Biz bunları yapmak yerine örgütlenmeyi seçtik ve ihtiyacımız olan bu idi. Buradan tüm KHK’lıları Platformlara davet ediyorum!” ifadelerini kullandı.
“MÜCADELE İLE HAKKIMIZI ALMALIYIZ”
Eğitim-Sen üyesi olan KHK’lı Platformları Birliği koordinatörü Münir Korkmaz, bugüne kadar üç kez ihraç edildiğini anlattı. Korkmaz, “Hiçbirimiz hakkında bir delil yok. Yine de görevden alındık. Ancak mücadele ile hakkımızı almamız gerekiyor! KHK’lılar ve onların aileleri ile iki milyon kişilik bir muhalefet topluluğu var önümüzde. Bu kesinlikle azımsanacak bir kitle değil, ihtiyaç ve talepleri mutlaka dikkate alınmalı” dedi.
HALUK SAVAŞ “KAFAYI EĞME DÖNEMİ YOK ARTIK”
Panele katılan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Haluk Savaş ise toplumun şimdiye kadar farklı isimlerle (sol, sağ, Müslüman olmak veya olmamak vs.) ayrıştırıldığını, bugün gelinen noktada ayrıştırmaların nihai bir değerinin olmadığının altını çizdi. Yapılmak istenenin “ötekileştirme” olduğunu belirten Haluk Savaş, “KHK’lılık işte tam bu noktada, Türkiye’de bitmiş olması gereken bir çağda, çok ağır, ayırıcı bir muameledir. Geçmişte bu ülkede, çok sayıda ayrımcı muamele tabi ki yapıldı. Yani Alevilere, Kürtlere, Ermenilere… Tarih içerisinde sürekli solculara vs. yapılan ayrımcı muamelelerin şimdi başka bir siyasal sosyal gruba karşı uygulandığını ve cemaate karşı uygulandığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.
“Bu açık bir izolasyon, kenara itmedir” diyen Savaş, “Üstelik KHK’lılar olarak bir gece yarısı çarşaf çarşaf listeler ile terör iltisaklısı olarak terörist(!) ilan edildik. Hukuksuzluğun en ağırını yaşadık. Ayrıca denize mültecileri süren bir ülkede yaşıyoruz. Hukuksuzluğun ayarını, dozajını buradan da anlayabiliriz. KHK yolu ile toplumun büyük bir kısmını çitin diğer tarafına almak, atmak istiyorlar. Bunlar olurken biz buna karşı nasıl durulur mücadelesini verme kararı aldık. Artık kafa kaldırıldı. Kafayı eğme dönemi yok artık” dedi.
“YATALAK KAYINVALİDESİ ÜZERİNDEN İNTİKAM ALMAYA ÇALIŞTILAR”
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, KHK’lar ile adeta vatandaşlıktan ihraç edilenlerin varlığından bahsederek, “KHK ile ihraç edilen kişinin yatalak kayınvalidesinin maaşını keserek intikam almaya çalıştılar. Alevilerin, solun ve Kürdün gördüğü zulüm toplum tarafından görmezlikten gelindi. İşte KHK’lılar da böyle görmezden geliniyor. Ne zaman bunlar toplum tarafından görülmeye başlanırsa o zaman mücadelede başka bir aşamaya gelinmiş olur” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Gergerlioğlu, toplumun her alanında iktidarın saldırısına uğramış KHK’lılar için ayrım gözetmeksizin dayanışma gösterilmesi gerektiğini kaydederek, “Kayyum da bir KHK’dır. Yaşamın birçok alanına yayılmış KHK pratiğine karşı ortak mücadele vermeliyiz. Sonuç aldığımız durumlar oluyor. Bu başarı hepimizin. Yapabileceğimizi yapalım. Kimse Twitter ile ne olur demesin, küçümsemesin. Ülke korkunç zamanlardan geçiyor. Savaş hali mevcut, dikkatli olalım” şeklinde konuştu.
“DARBEYİ LÜTTUF OLARAK GÖRDÜLER”
Panele konuşmacı olarak katılan Gazeteci Mehmet Şahin ise, Kürt halkının devletin hukuksuz yönüyle sürekli bir şekilde muhatap olduğunu söyleyerek, KHK ile emeği, aşı elinden alınanlara ve dayanışmanın önemine değindi. Şahin, işten atılanların darbe ile bir alakaları olmamasına rağmen hedef tahtasına konulduğunu hatırlatarak, darbenin lütuf olarak görüldüğünü dile getirdi. Şahin, 107 KHK ile 200 bine yakın kişinin işinden olduğunu ve on binlerce kişinin de tutuklandığını kaydetti.