İLKER DOĞAN-TR724.COM
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Allah’ın lütfu” olarak nitelediği 15 Temmuz sonrası Anayasa ve hukuku askıya alan AKP rejimi, işkenceyi rutine bindirdi. Özellikle emniyet ve cezaevleri işkence merkezi haline geldi. Son olarak Keskin Cezaevi’nde 4 yıldır tek kişilik hücrede tutulan eski Yargıtay Üyesi Hüsamettin Uğur’un, kamerası olmayan bir odada 5 gardiyan tarafından darp edildiği ortaya çıktı.
Gardiyanların dövdüğü Hüsamettin Uğur’a, “Buradan cesedin çıkacak!” dediği öğrenildi. Cezaevindeki işkenceyi kızı Nalan Dilara Uğur, önceki gece kişisel sosyal medya hesabından duyurdu. Gardiyanların ayrıca işkence yaptıkları eski Yargıtay üyesini, “Kızın kendine dikkat etsin!” diyerek tehdit ettiği öğrenildi. Nalan Dilara Uğur’un paylaşımı kısa sürede binlerce kez RT’lendi.
HÜSAMETTİN UĞUR’UN CAN GÜVENLİĞİ YOK
Hüsamettin Uğur’a yönelik işkence büyük tepki çekti. KHK’lı eski hakim ve savcılar da konuyla ilgili yüzlerce paylaşım yaparak işkencecilere seslendi: “İşkence insanlık suçudur ve zaman aşımı yoktur. 30 yıl sonra da olsa o işkenceyi yapanlar bulunur ve hesabı sorulur. Hüsamettin Uğur’un can güvenliği tehlikededir. Aynı cezaevinde tutulması büyük bir sorumluluk doğurur.”
AKP yönetimindeki Türkiye’de sistematik işkence ve kötü muamele tam anlamıyla sıradan hale geldi. Oysa İşkence hem Anayasa’da hem ceza hukukunda hem de uluslararası hukukta ‘insanlık suçu’ olarak kabul ediliyor. Bu suç da zaman aşımı da yok! Özellikle AKP’nin Anayasa ve hukuku askıya aldığı OHAL döneminde işkence iddiaları ve vakaları ayyuka çıktı. Ancak bugüne kadar hiç bir işkence iddiası soruşturulmadı. Yüzlerce işkence vakasından birinden bile işkencecilere ceza çıkmadı. İşte bu ‘cezasızlık’ nedeniyle işkence olayları daha da arttı ve artmaya da devam ediyor.
ESKİ HAKİME İŞKENCE VE TEHDİT
İşkence vakalarının sonuncusu Keskin Cezaevi’nde yaşandı. 4 yıldır tek kişilik hücrede tutulan eski Yargıtay Üyesi Hüsamettin Uğur, kamerası olmayan bir odada 5 gardiyan tarafından darp edildi. Gardiyanların darp ettikleri Uğur’u, “Kızına söyle kendine dikkat etsin.” diyerek tehdit ettikleri öğrenildi. Cezaevindeki işkenceyi Hüsamettin Uğur’un kızı Nalan Dilara Uğur, önceki gece kişisel sosyal medya hesabından duyurdu. Babasına yapılan işkenceyi, “Eski Yüksek Yargıç olan babamın 4 yıldır hücrede tutulması yetmiyormuş gibi 5 gardiyan tarafından işkence gördüğünü duyurmama yardımcı olur musunuz?” ifadeleriyle duyuran Nalan Dilara Uğur’un paylaşımı kısa sürede binlerce kez RT’lendi.
HAK ARAYIŞIMIZ, İŞKENCEYLE BİTTİ!
Nalan Dilara Uğur, ‘çaresiz’ kaldığı için babasına yapılan işkenceyi sosyal medyada duyurmak zorunda olduğunu anlatıyor. Babasının 4 yıldır keyfi ve hukuksuz muamelelere maruz kaldığını, yapılan işkenceleri hukuk yoluyla çözmeye çalıştıklarını ancak engel olamadıklarını söylüyor. “Hukuk devletinde yaşıyoruz sanarak hak arayışımızın dikkate alınmayıp, felaketler zincirine yol açacağını tahmin etmezdim.” ifadelerini kullanan Uğur, “Her şey attığım tweetlerden rahatsız olan cezaevi yönetiminin babamın bana yazdığı bütün mektuplara sudan sebeplerle el koymasıyla başladı.” diyerek süreci anlatıyor.
BURADAN CESEDİN ÇIKACAK!
Babasının ve kendisinin ‘hak araması’ cezaevi yönetimini rahatsız ediyor. Yazdıkları dilekçeler yok sayılıyor. Sözlü olarak başlayan tehditler zamanla işkenceye dönüşüyor: “İlk mektupda üstü kapalı bir şekilde cezaevinde işkence olduğunu söylemiş, neler olduğunu yazsam bu mektup size teslim edilmez demişti. 17Şubat tarihinde talebi olmamasına rağmen başmemur görüşmesine çağrılıyor. Kamerasız odada başgardiyan ve isimleri mevcut 4 gardiyan tarafından 1 saat boyunca dövülüyor tehdit ediliyor. Yere yıkılan hali kalmayan babamı bıraktıklarında başgardiyan “buradan cesedin çıkacak” diyor.”
‘DUY TÜRKİYE!’
Nalan Dilara Uğur, yaşanan süreci ayrıntılı olarak anlatıyor. Babasının işkence sonrası doktora götürüldüğünü, doktorun darp raporu vermediğini, babasıyla ilgili uyduruk bir tutanak tutulduğunu tek tek aktarıyor. Uğur’un paylaşımlarında yaşananlar toplumun bütün kesimlerinin tepkisine neden oldu. #HüsamettinUğur etiketiyle binlerce tweet paylaşıldı. Zaman Gzetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Abdulhamit Bilici de işkenceye tepkiliydi: “Yargıtay üyesi hakim #HüsamettinUğur cezaevinde başgardiyan ve 4 gardiyan tarafından vahşice dövülüyor ve ‘buradan cesedin çıkacak’ denilerek ölümle ve kızıyla tehdit ediliyor.”
Gazeteci Ergun Babahan, “Cemaat mensuplarına yapılan zulüm dinmek bilmiyor. Yüksek yargıca gardiyan işkencesi sözün bittiği nokta.” ifadelerini kullandı.
Şebnem Korur Fincancı ise “Hekim ifade almıyor tabii ki ama öyküyü dinlemek ve anlatanın sözcükleriyle rapora geçirmek zorunda. Etkili bir tıbbi belgeleme öykü olmadan olmaz! Etkili soruşturma ve belgeleme bir zorunluluk, biliyorsunuz değil mi @adalet_bakanlik” paylaşımında bulundu.
Avukat Vural Ergül, “@odatv @barispehlivan ‘ın cezaevinde darpedilmesinre gösterdiği tepkiyi dilerim şimdi cezaevinde kamera görüş alanı dışında işkence edilen Yargıç Hüsamettin Uğur’dan esirgemez… Değil mi @hsoneryalcin ?” ifadelerini kullandı.
İŞKENCECİLERİN HEPSİ YARGILANACAK
Hüsamettin Uğur’a yapılanlar ihraç hakim ve savcıların da büyük tepkisini çekti. Bayram Köroğlu, “Ey zalimler! İşkence insanlık suçudur, yargılanacaksınız. derken, Mehmet Bakır Özkan, “Hüsamettin beye bunu yapan, göz yuman, gereğini yapmayan alçaklar! Sahiplerinizin defolup gitmesinden sonra ne yapacağınızı hesaplamışsınızdır umarım.” cümlelerini kullandı.
Bir başka ihraç hakim ise “Yargıtay üyesi hukuksuzca tutuklanacak. 4 yıl hücrede tutulacak. Cezaevinde dövülecek. Sonra da babası için endişelenen kızıyla tehdit edilecek. Öyle yağma yok efendiler! Burası bir hukuk devletiyse, o babaya da, o kıza da kimse ilişemeyecek! Yargıtay üyesi #HüsamettinUğur’un haksız tutukluluğuna son verilmeli. Can güvenliğinin tehlikede olduğu aynı cezaevinde tutulması büyük bir sorumluluk doğurur. @ctekurumsal” dedi. İhraç Hakim Mehmet Köroğlu da “İşkencede zamanaşımı yoktur. İşkence yapanlar 30 yıl sonra bile yargılanır.” ifadeleriyle tepkisini gösterdi.
KARANFİL: AYNISINI BANA DA YAPTILAR
İhraç hakimlerden Kemal Karanfil, “Suçsuz yere 4 yıldır hücrede tutulan Yargıtay üyesi sayın Hüsamettin Uğur hem infaz koruma memurları tarafından kamera olmayan bir odaya götürülerek darp ediliyor, hem de bunu dillendirdiği için kızıyla tehdit ediliyor! Bir Yüksek Yargıç cezaevinde işkence görüyor! Şikayetçi olmasına ön almak için ‘gardiyana kafa attı’ şeklinde sahte tutanak tutuluyor. Aynı sahteciliği bana Kandırada yaptıkları için biliyorum. Allah’tan kamera vardı da yalanları çıktı ortaya.! Ya kamera olmasaydı.?” ifadelerini kullandı.
#HakimlereİşkenceYapılıyor
Avukat Murat Akkoç da işkenceye tepkisini, “İşkence ve kötü muameleyi lanetlemek asgari insan olmanın şartıdır. Hukukçular olarak bize düşen ise bu ve benzeri vakaları hem yerel hemde uluslararası mercilere taşımak olacaktır. @nalandilora Bu alçaklığı unutmayın ve unutturmayın.” sözleriyle dile getirdi.
İşkence raporu: Kürtler, solcular ve Hizmet Hareketi hedefte
İnsan Hakları İzleme örgütünün (HRW) 2020 Dünya Raporu’nda ‘son dört yılda Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve demokrasinin zedelenmesi ile giderek derin bir insan hakları krizi’ yaşandığı vurgulanıyor. HRW’nin New York’ta açıkladığı 652 sayfalık raporda, 100’e yakın ülkede insan haklarına ilişkin uygulamalar incelendi. Rapor, ‘gözaltına alınanların ve hapishanelerdeki mahkumların kötü muamele ve işkenceye maruz kalmasıyla’ ilgili iddiaların Türkiye’nin bu alanda kaydettiği kazanımları geri çevirdiğini yazıyor. Rapor bu tür muamelelere en çok maruz kalanların ‘Kürtler, solcular ve Hizmet Hareketi mensuları olduğunu belirtiyor.