• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Saygı!

Yitirilen, tahrip edilen değerlerimizin sonucunu, “vaktiyle hep ötelere yönelip semâvîlik arayan başlar, dualarla göklere doğru kaldırılan eller, almak için değil vermek için yaratıldığına inanan gönüller,

Kasım 30, 2021
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

“Kalbin hürmet hissiyle dolmasıdır saygı…”
Bizler hepimiz değerler yetimi bir nesiliz. Değerler yetimi olmanın
ötesinde yitirdiğimiz değerlerimizin ne olduğunu bilmememiz belkide daha
büyük bir fecaat. Yitirilen, tahrip edilen değerlerimizin sonucunu, “vaktiyle
hep ötelere yönelip semâvîlik arayan başlar, dualarla göklere doğru
kaldırılan eller, almak için değil vermek için yaratıldığına inanan gönüller,
şunun-bunun kapısında zilletle dilenen sergerdanlar haline geldiler. Bir
zamanlar atalarımızın, sonsuza yürüme rampaları sayılan mâbed, rûhânîliği
çarmıha gerilerek, Allah’a açık şeffafiyeti merasimlerle karartılarak, mânâ ve
muhtevası şekle kurban edilerek pek çok mezar-ı müteharrikin uğradığı bir
güzergaha dönüştürüldü. Varlığın bir kitap gibi yorumlandığı, bir meşher
gibi temâşâ edildiği ve bir laboratuar gibi her şeyin kurcalandığı mektep,
kapkaranlık dogmaların tutsağı ve küflü şablonların kafalara yerleştirildiği
bir izbeye döndürüldü.. eşya hor görüldü.. tabiat yanlış yorumlandı..
ekolojik denge bozuldu.. ve dünya yaşanmaz bir cehenneme çevrildi”
şeklinde nazarlara sunuyor Fethullah Gülen Hocaefendi. Büyük düşünür
Cemil Meriç ise Umrandan Uygarlığa adlı eserinde kavramlar üzerinden bu
yetimliğimizi şöyle özetliyor; “kaynaklarından kopan bir intelijansiyanın
kaderi, bir mefhum hercümerci içinde boğulmak. Umrandan habersizdik,
medeniyete de ısınamadık. İnsanlığın tekamül vetiresi için kendimize yeni
bir kelime bulduk: uygarlık. Mazisiz, musikisiz bir hilkat garibesi.”
Aslında insanoğlu hem maddi hemde ahlaki olarak “tam kıvamında”
(Tin,4) yaratılmıştı. Kendisine “güzel mizaç ve kabiliyetler” (İsra,70)
verilmişti. Rabbisi onu kendine “halife” (Bakara, 30) seçmişti ama imtihan
sırrına bağlı olarakta “esfele, aşağılardan aşağı olmaya” meyilli kılınmıştı.
İmtihanıydı bu insanoğlunun melekleri aşması için. Meyilli olduğu esfele
isyan ederek, karşı koyarak nefsine, aklını vicdan ve ruhunun hizmetine
verecek, böylece meleklerden ulvi makamlara tırmanabilecekti. Bu
yükselme şeridinde ise, değerler ona yol arkadaşlığı yapacaktı. Tarihin
talihimize tebessüm ettiği dönemlerde yukarıda ifade edilen kalp – kafa
bütünlüğü tesis edilmiş, insaniyet insanlığa mal olmuş, böylelikle nice
umranlar oluşturulmuştu.
Bugün, yitirdiğimiz değerlerimizden biride “saygı”mız oldu. Saygı
insanın taşıdığı his ve duygu dünyasının en güzel meyvesidir. Allah’ın
insana bahşettiği manevi alemin nezahetiyle çıkar ortaya. Hisler canlı ve
diri olduğu nisbette saygı duygusu kendini gösterir. Saygı, güzellikleri,
kemalatı, değeri takdir etmedir/edebilmedir. Güzelde güzelliği görememe,
kemalde kemalata kapalı olma, değerli şeylerin kadrini bilememe
nankörlüktür, saygısızlıktır. Bencildir saygısı olmayan insan. Nefis ve
egonun kıskacında ruh ve vicdanını dumura uğratmıştır. Böyle insanların
gelişmesi, değişmesi, varlığa faydası ne mümkün.
Saygımızı kaybettik… Mutlak cemal ve kemal sahibine saygımız yok
oldu ilk önce. Asliyet planında ilk ve tek saygı duyulması gerekene
nankörlük edince, nisbi ve izafi olan herşeye de saygımız tükendi. Ne kelam
kitabını takdir ettik, ne kainat kitabını. Ne öte kaldı kalbimizde ne beri.
Büyük küçük farkı tükendi mabeynimizde. Huzurda durduğumuz anda
bile huzurumuz olmadı, alın secdedeyken nefis isyanlardaydı. Kitabımız
hüzünle okunmalıydı, yüreğimizde hissetmeliydik dilimizden dökülenleri.
Dilimizde ete kemiğe bürünen sözlerin O’na ait olduğu hissiyle çarpmalıydı
kalplerimiz. Ümmetinin hasretiyle yaşayan Nebi’nin hasreti kavurmalıydı
sinelerimizi, göz yaşlarımız ıslatmalıydı yanaklarımızı ama hey haaat ki ne
hey hat…
Kıydık insana, hoyratça muamele ettik/ediyoruz. Aslında o meleklerin
bile saygısına mazhar yüce bir varlıktı. Esma-i İlahiye tam mazhardı. Her
ismin yetmişbin mertebesine ayinelik ediyordu. Hakkın tecellisi vardı
üzerinde. Tam seyirlik ve takdire şayandı. Saygı duygusu körelince fark bile
edemez olduk bu muhteşem sanatı. Hazinenin üzerinde oturan dilenciye
döndük böylece. Bundan dolayıdır ki “insana saygılı olalım! Onun hâvi
bulunduğu yüce hakikatlara saygılı olalım. Yaratan’ından ötürü, onu sevip
saymasını bilelim” diye iç çekiyor zamane dertlisi ve devam ediyor “bu
anlayış içinde geliştirebildiğimiz bir topluluk, eninde sonunda kendine
gelecek ve kaybettiği şeyleri telâfi etmesini bilecektir” âhını dillendirmeye.
İnsana saygı amasız, fakatsız olmalıydı. Zira evvela o insan olarak
yaratıldığı için saygıyı hak ediyordu. En güzel yaradılan varlıktı. İnsanın
sadece kendi gibi olana saygı duyması bir noksanlıktır. Fethullah Gülen
Hocaefendi bu noktada şu ikazda bulunur; “kendi gibi düşünenleri sevmek
ve saymak, samimî ve insanca bir sevgi ve saygı değil, bir bencillik ve
insanın kendi kendini putlaştırması demektir.”
Tabiatımız bozuldu, tahrip ettik tabiatı. Doğaya saygısız davrandık…
Kırdık, kestik, yıktık…yaktık ağaçlarımızı. Yeşil, maviye davetiyeydi. Yeşili
yok edince yağmurlar küstü, kurudu ciğerlerimiz. Çoraklaştı topraklarımız,
çoraklaşan yüreklerimiz gibi. Meltemler tufan oldu başımıza, yakamozlara
karanlık çöktü. Işık kaynağı güneşimiz zehir akıtmaya başladı, bulutların
arkasına saklandı ay dede ve tüm yıldızlarımız. Çiğnemeyi marifet bildik
çimenleri. Gülü dalından kopardık, toprağa hasret bıraktık köklerini, oda
kesti ıtır kokusunu. Güne bakan çiçeklerimiz kurudu, bal yapan arılarımız
felç oldu plastik kovanlarda… Hasılı kirlettik tertemiz tabiatı… derelerimiz
kurudu, göllerimiz çekildi/çekiliyor…
İşimize saygılıydık, eşimize saygı gösterir sevgi dererdik
hanelerimizde. Yaşta büyüklük saygı vesilesiydi, ilimde büyüklük gibi. Bir
harf öğretene köle olacağımızı haykırırdık saygıyla. Saygımız kadar da
berekete nail olurduk, rahmet yağardı başlarımıza. Her şey saygıyla
başlamıştı, varlık saygıyla halk olunmuştu. Bitişlerde saygının
yitirilmesiyle çıktı ortaya. Rahmet yağan başlarımız kurtulmaz oldu
zilletten…

Tags: Abdussamet Alan
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Erdoğan rejiminin kini dinmiyor: Jandarma personeli ve Polis Akademisi öğrencilerine yapılan operasında 140 gözaltı

SONRAKİ HABER

AKP’li vekilin oğlu rüşvet verirken görüntülendi

BENZER HABERLER

3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!
Manşet

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Aralık 5, 2025
YAZARLAR

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Aralık 3, 2025
Zamana direnen değil, onu duyabilen din!
Manşet

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

Aralık 3, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Konumun hakkı

Aralık 1, 2025
Bahçeli; rest mi çekiyor, blöf mü yapıyor?
Manşet

Bahçeli, Kürtlerden oy alabilir mi?

Kasım 30, 2025
O bir Hakas kızı
Manşet

Sensizlik daha zormuş anne!

Kasım 30, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
Avustralya’da aşırı yaz iklimi 50 ayrı noktada yangını tetikledi:16 ev küle döndü
Avustralya

Avustralya’da aşırı yaz iklimi 50 ayrı noktada yangını tetikledi:16 ev küle döndü

by adminzaman
Aralık 6, 2025
0

Aşırı sıcaklar ve iklim değişikliği yangın riskini artırdı: Koolewong ve Bulahdelah’da evler kullanılamaz hale geldi. Avustralya’nın doğu kıyılarında sıcak hava...

Google’ın 2025 arama trendleri açıklandı: Avustralyalılar bu yıl en çok neleri merak etti?

Google’ın 2025 arama trendleri açıklandı: Avustralyalılar bu yıl en çok neleri merak etti?

Aralık 6, 2025
Avustralya’nın Ukrayna’ya gönderdiği askeri yardımlar Polonya’ya ulaştı

Avustralya’dan Ukrayna’ya 62,8 milyon dolarlık yeni askeri destek

Aralık 6, 2025
Avustralya’nın 2026 Dünya Kupası’ndaki muhtemel rakipleri belli oldu: Türkiye ile aynı grupta

Avustralya’nın 2026 Dünya Kupası’ndaki muhtemel rakipleri belli oldu: Türkiye ile aynı grupta

Aralık 6, 2025

SICAKLIK 47 DERECEYE ULAŞTI: ÜLKE GENELİNDE TEHLİKELİ ISI DALGASI GELİYOR

Aralık 6, 2025
ARO Gönüllüleri Afrika’daki çocuklar için pedal çevirdi: Toplanan bağışlarla 7 su kuyusu açılacak

ARO Gönüllüleri Afrika’daki çocuklar için pedal çevirdi: Toplanan bağışlarla 7 su kuyusu açılacak

Aralık 6, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM