Gazeteci Hasan Cemal 15 Temmuz sonrası yaşananları böyle özetledi: Üniformasız darbeciler!..
ÜNİFORMASIZ DARBECİLER
Hasan Cemal-T24.com
Cumhuriyet Kitap bu hafta kapak konusu olarak ifade özgürlüğünü boğmakta olan sansürcü ve yasakçı anlayışı seçmiş:
Yayın dünyasına
bitmeyen
gözaltı!
Orta sayfa yorumunun başlığı da şöyle:
Yazarıma, yayıncıma,
gazetecime
DOKUNMA!
Bu başlığın altında da dünden bugüne öldürülen, tutuklanan yazar, gazeteci, yayıncı, çevirmen ve karikatüristlerin uzayıp giden isim listesi…
Cumhuriyet’in başsayfasında ise yukarıdan aşağı sıralanan haber başlıklarını okuyorum:
Medyanın kara günleri…
Basını ilanla boğma girişimi:
Resmi ilanlar kesilecek!
Eli kalem tutan hep eziyet gördü.
Muhalif yayın kuruluşlarına karartma sürüyor.
TV 10 binası polis baskınıyla mühürlendi.
Bugüne kadar 11 kanal, 12 radyo susturuldu.
Gazetecilerin pasaportları iptal edildi:
Yıldırım ve Başlangıç’a hukuksuz engelleme!
Darbecilerden ne farkınız kaldı?
Türkiye’nin ihtiyacı:
ACİL DEMOKRASİ!
Cumhuriyet’in birinci sayfasından başlıklar böyle.
Türkiye’nin demokrasi ve hukuka ekmek su gibi ihtiyacı vardır.
Bu gerçeği hiç unutmayın
Benim arkadaşlarım, meslektaşlarım hapiste. Üstelik çoğu darbecilik suçlamasıyla…
Ahmet Altan.
Mehmet Altan.
Şahin Alpay.
Nazlı Ilıcak.
Ali Bulaç.
Mümtazer Türköne.
Murat Aksoy.
Necmiye Alpay.
Lale Murat.
Nuriye Akman.
Aslı Erdoğan.
Murat Özyaşar.
Hüseyin Akyol.
Biliyorum, liste çok daha uzun.
İsimlerini unuttuklarım da var.
Ayrıca, FETÖ’cü tabelası altında yürütülen cadı avında binlerce polis, öğretmen, asker, kamu çalışanı, svil toplum kuruluşu üyesi haklı haksız demir parmaklık arkasına atılmış durumda.
Akıl alır gibi değil.
Tablo böyle, kapkara.
Böylesi bir tablo gözardı edilerek, Türkiye’ye ilişkin siyasal değerlendirme yapılabilir mi?
Türkiye’de istikrar tartışması yapılabilir mi?
Yapanlar var.
Ama kendilerini aldatıyorlar.
Türkiye’deki bu Saray düzeni ile gerçek barış hayaldir.
Gerçek huzur hayaldir.
Gerçek istikrar hayaldir.
Türkiye’nin ihtiyacı demokrasidir.
Hukuk devletidir.
Ama ne yazık ki bu noktadan çok uzağız.
Türkiye’deki bu Saray düzeni ile gerçek barış hayaldir.
Gerçek huzur hayaldir.
Gerçek istikrar hayaldir
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin şu sözünün altını çiziyorum:
Üniformasız darbeciler!
CHP Sözcüsü Böke şöyle diyor:
Üniformalı darbecilerin 15 Temmuz gecesi yapamadığını, üniformasız darbeciler OHAL’İ bir kez daha uzatarak yaptılar. Türkiye’nin Gazi Meclisi’nin en temel yetkisini, millet için yasama yapma yetkisini OHAL rejimiyle gasp ettiler.
Türkiye’nin terörle ve darbecilerle mücadele etmek için OHAL’e ihtiyacı yok.
Türkiye’nin darbecilerle mücadele etmek için çok acilen demokrasiye ihtiyacı var.
Gazi Meclis eğer eli kolu bağlanmazsa, üzerine Saray vesayeti kurulmazsa, terörle de, darbeyle de ne kadar iyi mücadele edebileceğini 15 Temmuz gecesinde o bombaların altında gösterdi zaten.
Yeter ki, Meclis özgür bırakılsın! Yeter ki, Meclis hakettiği şekilde milleti temsil ederek işini yapabilsin!
Türkiye’nin ihtiyacı olan bir OHAL rejimi değil.
Türkiye’de bir OHAL rejimine ihtiyaç duyan tek bir kurum var, o da AKP ve AKP’nin içinden yönetildiği Saray.
Bu OHAL, Türkiye ihtiyaç duyduğu için değil, AKP’nin kendisini korumak için ortaya koyduğu bir gerçeğe dönüştü. OHAL açıkça AKP’nin sivil darbe yapmak için kullandığı bir araca dönüştü.
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin şu sözlerinin altını bir kez daha çiziyorum:
Üniformasız darbeciler!
Saray vesayeti!
Sivil darbe!
Bunları bir kenara not edin.
Bunlar olmadan Türkiye’deki rejimi ya da Türkiye’nin nereye gittiğini anlamak mümkün olmaz.
Taşları yerli yerine oturtmak ve gerçek istikrarı yakalamak için, Türkiye’nin demokrasi ve hukuka ekmek su gibi ihtiyacı vardır.
Bu gerçeği hiç unutmayın!