Sümeyra ebedi yurduna göç etti. 15 yaşında bir kız çocuğuydu. İki kardeşine hem ablalık hem annelik yapıyordu. Epilepsi hastasıydı.
Fakat Sümeyra’yı hastalık değil, memlekette kol gezen AKP zulmü, devasa hukuksuzluk, vicdansızlık ve insanlık trajedisi öldürdü.
Bu sıradan bir ölüm değil. Aksine bir cinayet. Katili de işbirlikçileri de belli…
Tututlu olan annesi Melek Gelir, Sümeyra’nın mezarına kelepçeli ellerle götürüldü. Kızının yasını dahi tutamadan tekrar cezaevine kondu. Bir annenin ellerine kelepçe, yüreğine hasret vuruldu bu ülkede. Dünya bu manzaraya sessiz. Türkiye ise sağır ve dilsiz!
Ama bir şeyi hatırlatayım. 2015 yılında 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin cansız bedeni Bodrum sahiline vurduğunda, bütün Avrupa ağladı. O kare Almanya’da manşetlere taşındı. Merkel ve kabinesi, “Artık susamayız!” dedi. Ve o güne kadar savaş mağdurlarına kapalı olan kapılar bir anda açıldı.
Neden? Çünkü Aylan’ın minik bedeni vicdanları sarsmıştı…
Devletleri harekete geçirdi. Politikaları değiştirdi. Kapanan sınırları açtı. Pekâlâ Sümeyra’nın bedenine ne oldu Türkiye’de? Hiçbir şey. Yaprak kımıldamadı. Her zamanki istisnaları hariç ne siyasilerden ne bürokratik kadrolardan ne de halktan sesini çıkarak oldu. Sosyal medyada çırpınışlar ise bir mana ifade etmedi.
Soruyorum, Türkiye’nin üzerine ölü toprağı mı serpildi? Aylan’a haklı olarak gözyaşı dökenler, Sümeyra’ya neden dilsiz, sağır ve kör?
Aklıma Tekvir suresindeki ayet geldi. Kıyamette sırf kız çocuğu olduğu için cahiliyede anne babası tarafından diri diri toprağa gömülmek suretiyle öldürülen kız gelecek ve soracak: “Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna, hangi suçtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman…” (Tekvîr 8-9)
Kur’an’ın çağlar üstü bir seslenişidir bu aslında.
Ey bu zulümleri reva gören AKP’liler! Hiç endişeniz olmasın, ahirette Sümeyra da soracak bu soruyu sizlere. “Beni siz öldürdünüz.15 yaşında epilepsi hastalığım olduğu halde annemi benden alarak öldürdünüz. Öğretmen olan annemin suçu neydi? Benim suçum neydi? Kardeşlerimin suçu neydi?” diyecek.
Bilmiyorum o gün geldiğinde ne cevap vereceksiniz?
Sümeyra artık yok. Ama Sümeyra’nın acısı, duası, âhı aramızda yaşamaya devam edecek. Hem de tarih boyunca. AKP’nin zulüm dosyasındaki binlerce kareden bir kare olarak yerini alacak. Ve o fotoğraf lisan-ı haliyle kıyamete kadar haykıracak: “Ben 15 yaşında öldürüldüm!”
Bugün susan, yaşananları görmezden gelen herkes bir gün o fotoğrafa bakmak zorunda kalacak: Anne kelepçeli, evlat ölü, yürek paramparça.
Ey Erdoğan ve âvâneleri! Sümeyra’nın, Yusuf Kerim’in, Berkin Elvan’nın ve adını bilmediğimiz nice çocuğun vebalini yüklendiniz. Kiminiz imza attınız, kiminiz talimat verdiniz, kiminiz sustunuz. Ama bilin: O çocuklar sizi bulacak. Ahirette yakanızı bırakmayacak.
Şöyle bitireyim…
Sümeyra! Sana, annene, kardeşlerine, geride bıraktığın tüm dostların ve vicdanı ölmemiş herkese bu acıyı yaşatanlara Allah dünyada gün yüzü göstermesin, yaşattıklarını yaşamadan canlarını almasın… Ahirette de rahmetiyle değil adaleti ile muamele buyursun….