Sarraf, Ziraat ve Vakıfbank’ın İran’la ticari işlem yapmasına o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayladığını söyledi. Davayı izleyen DW Türkçe’den Seda Sezer Bilen New York’tan bildiriliyor.
İran’a yönelik ekonomik ambargoların delindiği iddiasıyla ABD’de Halkbank eski yöneticisi Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada Rıza Sarraf’ın tanık olarak dinlenmesine perşembe günü de devam edildi.İfadesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilk kez değinen Sarraf, Ziraat Bankası ve Vakıfbank’ın da ambargoyu delmek için İran’la çalışmasına Erdoğan’ın onay verdiğini söyledi. Sarraf, Erdoğan’ın onayını o dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan öğrendiğini anlatarak “Zafer Çağlayan, Başbakan’ın Ziraat ve Vakıfbank’ın İran’la çalışması için onay verdiğini söyledi… Zafer Çağlayan’la görüşmüştüm. Ziraat ve Vakıfbank da başladığı takdirde beni o bankalara yönlendirecekti. Hesaplar açılacaktı. Aynı şekilde çalışacaktık” dedi.Savcının daha sonra bir tapeyle ilgili “Tapede ne demek istediniz?” şeklindeki sorusuna Sarraf, “Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine Bakanı Ali Babacan Ziraat ve Vakıfbank’ın İran işlemlerine aracılık etmek için talimat verdiklerini söylüyorum” sözleriyle yanıt verdi. Erdoğan’ın perşembe günü basına kapalı yaptığı toplantıda, AKP milletvekillerine “Davadan ne çıkarsa çıksın, biz doğru yaptık, ambargoyu delmedik” dediği medyaya yansımıştı.
“Muammer Güler’in oğluna 100 bin dolar verdim”
Sarraf, dönemin içişleri bakanı olan Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’e de Çin’deki bankalara verilmek üzere referans mektubu yazması için 100 bin dolar rüşvet verdiğini söyledi.
Sarraf belge sundu
Çarşamba günkü duruşmada Çağlayan’a 45-50 milyon euro civarında rüşvet verdiğini anlatan Sarraf bununla ilgili bazı belgeleri mahkemeye sundu. Sarraf, savcının “Halkbank’ta başka kimseye mesela Hakan Atilla veya Levent Balkan’a rüşvet verdin mi?” sorusunu “Hayır, kesinlikle hayır” diye yanıtladı. “Neden?” sorusuna ise “Çünkü zaten Ekonomi Bakanı’na rüşvet veriyordum” sözünü kullanarak buna gerek olmadığını ifade etti. Verdiği rüşvetlerle ilgili muhasebe kaydı tutmaya başladığını anlatan Sarraf’ın bu kayıtları mahkemede incelendi. Bir kayıtta 2 milyon euro ödemenin karşısında “nakit” ve Süleyman Aslan’ın adının baş harflerinin yazılı olduğu duruşma salonunda ifade edildi. Kayıtlara göre bir rüşvet ödemesi kol saati olarak yapılmış. Ancak detayı belirtilmedi. Ancak Sarraf ifadesinde birçok kol saati aldığını ifade etti.
“Çağlayan’ın içinde bulunmadığı hiçbir şey yapmadık”
Rıza Sarraf, ambargoyu Halkbank üzerinden delme planı yaptıktan sonra bankanın Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın “Bütün riski ben alıyorum” diye hayıflandığı ve kendisi için de ödeme istediğini anlattı.”Geleceğini garanti altına almak istiyordu” diyen Sarraf, bunun üzerine Çağlayan’dan Aslan’a ödeme yapmak için izin istediğini söyledi, “Çağlayan’ın içinde bulunmadığı hiçbir şey yapmadık” dedi.
“Hassas konuları Whatsapp’ten yazıştık”
Sarraf, duruşmanın ikinci yarısında ise 2013 yılı başlarında Süleyman Aslan’ın kendisine altın konusunda ambargonun değişeceğini anlattığını ifade etti. Sarraf, Aslan’la “hassas, stratejik ve özel konuları” Whatsapp’ten yazıştıklarını da sözlerine ekledi.
Sarraf, Aslan’ın kendisine İran’ın mevcut paralarını altınla çıkaramayacaklarını, temmuz başına kadar paraların gıda ve ilaca kanalize edilmesi gerektiğini söylediğini anlattı. Sarraf, Aslan’la yaptıkları bir toplantıyla ilgili “Gıda ticareti aracılığıyla paraları Halkbank’tan çıkaracağımız metot ve sistem üzerine konuştuk” ifadelerini kullandı.
Atilla’ya talimat Süleyman Aslan’dan
Oturumda Hakan Atilla ile yapılan iki telefon görüşmesi dinletildi. “Bu telefon görüşmesinde Atilla’nın gıda ticareti yapacağımızdan haberi vardı fakat işlemin gerçek olmayacağından bu görüşmede haberi yoktu” dedi. Atilla’nın herhalde gerçekten gıda ticareti yapılacağını düşündüğünü ifade eden Sarraf, bunun üzerine Aslan ile tekrar yüz yüze görüştüğünü ve Aslan’ın Atilla’yı kendisinin yanında arayarak “Bu gıda işini yapacaksınız” dediğini aktardı.
Takım elbise ile duruşmada
Sarraf, tanık olarak dinlendiği davaya perşembe günü mahkum üniforması yerine bugünkü duruşmaya takım elbiseyle katıldı. İran’a yönelik uluslararası ambargoyu delmek ve kara para aklamak suçlamasıyla Mart 2016’da ABD’de tutuklanan İranlı Türk vatandaşı Rıza Sarraf, suçlarını itiraf ederek savcılık lehine tanıklık olmayı kabul etmişti. İlk kez çarşamba günkü duruşmada tanık koltuğuna oturan Sarraf, İran ambargosunu delmek için Türkiye’deki Halkbank ve dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’la kurdukları düzeni anlatmıştı. Sarraf, Çağlayan’a 45-50 milyon euro civarında rüşvet verdiğini söylemişti.
Sarraf’ın tanık olduğu davada, tutuklu tek sanık eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla da duruşma salonunda bulunyor. Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Zafer Çağlayan hakkında ise aynı dava kapsamında yakalama kararı bulunuyor.Seda Sezer Bilen / New York © Deutsche Welle Türkçe