Artıgerçek.com’un
yazarı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Eskişehir’deki katliamı ve Türkiye’deki adalet
sisteminin geldiği noktayı yazdı.Gergerlioğlu: “Mahkeme salonlarının dili olsa,
konuşsaydılar nice hukuk katliamının oralarda icra edildiğini size anlatırdı.
Yargı mensubunu odasında gözaltına alıp, tüm mesai arkadaşları ve medyanın
arasında ellerini kelepçeleyerek götürüyorsanız orada adil yargıçlar
bulacağınızı mı sanıyorsunuz?” diye sordu.
İşte Gergerlioğlu’nun
artıgerçek ’teki yazısı:
Hukuk katliamı
varsa, kan dökenine niye şaşırıyorsunuz?
Volkan Bayar onlarca kişiyi ihbar etmiş. “Çamur at, tutmazsa
izi kalır” anlayışı hakimse o ülkede hukuk katliamının olmayacağını
mı sanırsınız?Volkan Bayar’ın
yaptığı katliam, cerahat dolu bir yaranın patlamasıdır. Bu ülkede daha nice
katliamlar yapıldı. İlla kan dökülmesi gerekmiyor. Bu katliamları küçücük
hücrelerinde aylardır iddianame hazırlanmasını bekleyenlerden sorabilirsiniz.
Bu katliamları cezaevlerindeki hamile annelerden, yüzlerce çocuktan, hasta
tutukludan sorabilirsiniz. Mahkeme salonlarının dili olsa, konuşsaydılar nice
hukuk katliamının oralarda icra edildiğini size anlatırdı. Yargı mensubunu
odasında gözaltına alıp, tüm mesai arkadaşları ve medyanın arasında ellerini
kelepçeleyerek götürüyorsanız orada adil yargıçlar bulacağınızı mı
sanıyorsunuz? Hukuk katliamını yaptıktan sonra vicdanlı bir karar mı bekliyorsunuz?
Aylardır tutuklu eşinin yolunu gözleyen anneler, çocuklar size çok hukuk
katliamlarını anlatır, merak etmeyin.
Demokrasi, hukuk
yoksa muhbirlik, gammazcılık en iyi karalama metodudur, bilmez misiniz? İşte
örneği….Bir doktor arkadaşımın iletisi. ‘Hocam bugün fabrikada şahit
olduğum olay, iki kişi kavga ediyor ve ayırıyorlar, birisi kavgacılardan birine
‘ne uğraşıyorsun, onu fetöcü diye şikayet et’ diyor, gerçekten içler acısı
durum’ Daha bu katliamlar niye oluyor diye soruyor musunuz? Veya bir
başka örnek. Gectigimiz gun bir KHK’linin oglu bana ‘babam sonunda
kendisini ihbar edenleri bir şekilde tespit etmiş, 3 kişiden 2 ‘ sini söyledi,
öteki hiç ummadığın birisi ve kötü bir şey yapmandan endişe ettiğim için söylemeyeceğim
dedi’ diye aktarıyor. Ülkede nasıl hukuksuz bir cadı avı olduğunu dair
daha on binlerce anı var bende. Ancak bunlar sadece 1 gün içinde duyduklarım.
Volkan Bayar
onlarca kişiyi ihbar etmiş. “Çamur at, tutmazsa izi
kalır” anlayışı hakimse o ülkede hukuk katliamının olmayacağını
mı sanırsınız? Volkan Bayar, ihbarları il önce Ak Parti
milletvekili Metin Külünk’e iletmişse şimdi soruşturmaya gizlilik kararının
neden getirildiğini halen niye soruyorsunuz? Bir ülkede yargının,
yürütmenin, yasamanın keşmekeşe dönüşmesi katliamlar hazırlamayacaksa ne
hazırlayacaktır? Hukukun ayaklar altına alındığı bir dönemde müfteriler
ödüllendirilip, mağdurlar zindanların dibinden sesini duyuramayacaksa zaten
katliamlar yapılmamış mıdır? Volkan Bayar soruşturması, onun hakkındaki önlarca
kapatılan soruşturma nasıl kapatılmışsa tekrar gerçek yönler çıkmadan
bitirilecektir, bu herkesin şimdiden gördüğüdür, fail dokununca yandığınsa
netice mümkün değildir.
“Savaşa hayır
” sözünün, afişinin
bile yasak olduğu bir zaman diliminde nice insanın bom boş gerekçelerle “terör
örgütü propagandası yaptı” diye cezaevlerine doldurulduğu bir
ülkeden bahsediyoruz. Kürtçe müzik icra edenin bile cezalandırıldığı, Batı
illerindeki Kürt öğrencilere anne babalarının “ortalık yerde
yüksek sesle Kürtçe konuşma, başına iş açma” diye tavsiyelerde
bulunduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Daha nasıl katliam yapılsın ki zaten
onurlar incitilmiş, kimlikler ayaklar altına alınmış. Hangi katliama
şaşırıyorsunuz ki? Kimlikler inkar ve imha edilirken hangi sorunu çözeceksiniz?
Ne kadar
manidardır, Eskişehir katliamının olduğu gün 2 ay önce Meriç nehrini geçmeye
çalışırken ailece sular altında kalan Aslı Doğan bulundu. Tanınmayacak haldeki
ceset Aslı Doğan’ın yüzüğündeki eşinin ismi ve kendi isminin birlikte olduğu
yazıdan teşhis edildi. Katliam illa Osmangazi üniversitesinde mi yapılır. Gelin
Meriç’in soğuk sularında yaşanan facianın arkasında nasıl bir hukuk katliamı
olduğunu araştırın ilk önce.
Bir kere size
kafayı takmasınlar. Ak Partiyi eleştirdiği için cezalandırmanın her türlüsüne
uğrayan Furkan Vakfı’na gönül veren öğrenciler cezalandırılıyor bu sefer.
Evlerinden sokağa atılıyorlar, eşyaları sokaklarda, geceliyorlar öğrenci
halleriyle. Öğrencilere evlerini kiraya veren ev sahiplerine ağır cezalar
kesiliyor, bezdirilmek isteniyor, peki bu da başka bir hukuk katliamı değil
midir? Sessiz kalan milyonlarca insan vicdanlarının katili değil mi sizce?
Volkan
Bayar’a ‘ruh hastasıymış’ diyerek kurtulamazsınız. İşlediğiniz
yüz binlercesi sivil cinayetten sonra kan dökeni de oldu sonunda, niye şaşırıyorsunuz
ki? Sorumlusunuz, sorumlusunuz, sorumlusunuz.