Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Baydemir davasında ‘düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği’ sonucuna vararak Türkiye’yi tazminata mahkum etti.
Dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir hakkında yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek ‘suç ve suçluyu övdüğü’iddiasıyla verilen 2 ay hapis cezası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınmıştı.Baydemir’in avukatı Reyhan Yalçındağ, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) düşünce ve ifade özgürlüğünü düzenleyen 10’uncu maddesi, adil yargılama hakkını düzenleyen 6’ncı maddesi, hakları kötüye kullanma yasağını düzenleyen 17’nci maddesinin ihlali konusunda AİHM’e başvuru yapmıştı.Başvuruyu karara bağlayan AİHM, 6’ncı ve 17’inci maddesinin ihlali konusundaki başvurularını reddederken, başvurucuların ifade ve düşünce özgürlüğünün ihlali konusundaki başvurusunu haklı buldu.
AİHM, TÜRKİYE’Yİ TAZMİNATA MAHKUM ETTİ
AİHM, düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna vararak Türkiye’yi tazminata mahkum etti.Buna göre; Türkiye’nin Baydemir’e, 2 bin 975 Euro tazminat ve mahkeme giderlerinin karşılanması için bin Euro ödemesi yönünde karar verilmiş oldu.
AVUKAT YALÇINDAĞ: BENZER KARARLAR ÇIKACAKTIR
Kararı MA’ya değerlendiren Baydemir’in avukatı Reyhan Yalçındağ, Türkiye’de ifade ve toplanma özgürlüğüne dair ihlal davalarında hala AİHM’nin karar vermesiyle ihlallerin hukuk dışılığının ortaya çıktığını söyledi.Yalçındağ, “Bu ülkede sadece ifade özgürlüğüne dair konuşsak bile korkunç bir tablo ile karşı karşıdayız. Cumhurbaşkanlığına hakaret, devletin bütün organlarını aşağılama, hükümet temsilcilerine dönük hakaret bu dosyalardan binlerce dava var”dedi.Öte yandan Yalçındağ, 2019 senesi de böyle giderse AİHM’nin hak ihlaline yönelik benzer kararlar vermeye devam edeceğini kaydetti.
NE OLMUŞTU?
Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir hakkında, 2006 yılında bir grup PKK’linin öldürülmesi sonrası başlayan ve beşi çocuk 10 kişinin yaşamını yitirdiği olaylar sırasında yaptığı konuşma sonrası soruşturma başlatılmıştı.Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmaya gerekçe olarak Baydemir’in, olaylar sırasında Mehmed Akbulut ve Halil Söğüt’ün öldürülmesi sonrası yaptığı açıklamadaki, “Acımıza sahip çıktınız. Acımız 14’tü, 16 oldu. Cesaretiniz için teşekkür ederim. Biz de sizinleyiz. Polisler karakollarına çekilmeli, gençler de evlerine” sözleri gösterilmişti.Suç mahiyeti değiştirilerek “suç ve suçluyu övme” suçlamasıyla devam edilen yargılamada 2 ay hapis cezası verilmiş, hapis cezası ise para cezasına çevrilmişti.Yapılan itiraz başvurularının Yargıtay tarafından reddedilmesiyle de karar 25 Şubat 2010’da onanmış, dava AİHM’e taşınmıştı.