• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Kabe’nin Işık Yağdıran Atmosferi

Temmuz 12, 2019
in YAZARLAR
1
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Tayyip’i katleden Recep!…

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Muhterem M. Fethullah  Gülen Hocaefendi “Kâbe” yazısına şöyle devam ediyor:
“Bu mübarek yolculuk, eski zamanlarda, atlarla, develerle yapılırdı. O devirde hacılar, Kâ’be’ye kadar yüzlerce makam, yüzlerce merkade uğrar. Enbiyâ-i İzâmın yaşadığı yerleri ziyaret eder, hayalen onlarla buluşur-görüşür… Evliya ve asfiyanın meclislerine koşar, onların aydınlık ikliminden ışık alır ve bu masmavi, mâna dolu yollarda yüzüyor gibi yolculuk yapar… Bir güzellik, bir şiir, bir romantizm banyosu almışçasına ruhunun gücüyle silahlanır, mânâ âlemlerinden gelecek varidatı duymaya hazır hâle gelir ve sonra da gidip Hakk kapısının tokmağına dokunurlardı.
Mehmet Akif Ersoy, bin bir zahmetle uzun bir yolculuktan sonra Resulullah’ın huzuruna ulaşıp aşkını dile getiren Sudan’lı’nın feryatlarını şöyle anlatıyor:
 
“Yâ Nebî, şu hâlime bak! 
Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın; 
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın! 
Harîm-i pâkine can atmak istedim durdum; 
Gerildi karşıma yıllarca ailem, yurdum. 
“Tahammül et!” dediler… Hangi bir zamana kadar? 
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var! 
Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak; 
Önümde durmadı artık, ne hânümân, ne ocak…
Yıkıldı hepsi… Ben aştım diyâr-ı Sûdân’ı, 
Üç ay “Tihâme!” deyip çiğnedim beyabanı. 
Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada; 
Yetişmeseydin eğer, yâ Muhammed, imdada: 
Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin; 
Akar sular gibi çağlardı her tarafta sesin! 
İrâdem olduğu gündür senin irâdene ram, 
Bir ân için bana yollarda durmak oldu haram. 
Bütün heyâkil-i hilkatle hasbıhâl ettim; 
Leyâle derdimi döktüm, cibâli söylettim! 
Yanıp tutuşmadan aylarca yummadım gözümü… 
Nücûma sor ki bu kirpikler uyku görmüş mü? 
Azâb-ı hecrine katlandım elli üç senedir… 
Sonunda alnıma çarpan bu zâlim örtü nedir? 
Beş altı sineyi hicran içinde inleterek, 
Çıkan yüreklere hüsran mı, merhamet mi gerek? 
Demir nikaabını kaldır mezâr-ı pâkinden; 
Bu hasta ruhumu artık ayırma hâkinden! 
Nedir o meş’ale? Nurun mu? Yâ Resûlallâh!… 
 
“Evet, bütün yol boyu görüp duydukları şeylerden, kalblerinde, ruhlarında hâsıl olan en derin seziş ve duyuş kabiliyetleriyle gidip Ka’be’ye ulaştıklarında, onu, başı gökler ötesi âlemlere uzanmış; oradan ziyaretçilerine bakıyor ve için için  bir iştiyakla onları bekliyor bulur ve şiddetli bir vuslat arzusuyla kendilerini onun kucağına atarlardı. Evet, onun vakarlı bir yüze benzeyen cephesini ve bu nurlu çehrenin çevresine mermerlere akseden gölgesini… göklere doğru uzayıp giden mânâsını, etrafa, ışık yağdıran atmosferini gören her gönül, kendince  bir şeyler duymaya, bu derin sîmanın arkasındaki mânâları  sezmeye ve bu mübarek yolculuğa sebep teşkil  eden gayedeki hazzı, en derin bir ibadet neşvesi içinde tanımaya başlar ve zevklerin en erişilmezine erer…
“Ka’be  bulunduğu noktaya o kadar uygundur ki, ona dikkatlice bakan herkes, bulunduğu yerle, onun ruh ve mânâsı arasındaki sımsıkı râbıtayı hemen sezebilir. Sanki o, hariçten getirilmiş rastgele malzeme ile değil de yerden fışkırıp çıkmış veya gökte melekler tarafından inşâ edilip bilâhare yeryüzüne indirilmiş gibidir. O, yanıbaşındaki, yanmış kavrulmuş, büyük-küçük dağ-tepe ve taş yığınları arasında, bir zikir halkasındaki serzâkire benzer. Çevresindeki herşey onun iniltileriyle inler, onunla yukarılara el kaldırır ve sonra sessiz onu dinlemeye koyulur. ”
Üstad Hazretleri Meyve Risalesinde şöyle diyor:
“Bu Makam Yazıldığı Zaman Kurban Bayramı Geldi… Allahü Ekber… Allahü Ekber… Allahü Ekberler… ile nev’-i  beşerin beşten birisine, üç yüz milyon  insanlara birden Allahü Ekber dedirmesi; koca küre-i arz, büyüklüğü nisbetinde o Allahü Ekber kelme-i kudsiyesini semâvattaki seyyârat (gezegenler) arkadaşlarına işittiriyor gibi yirmi binden ziyade hacıların Arafat’ta ve Kurban Bayramında beraber birden Allahü Ekber demeleri, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü vesselamın bin üç yüz sene evvel Âl-i Beyti ve Sahabeleriyle söylediği ve emrettiği Allahü Ekber kelâmının bir nevi aks-i sadâsı olarak İlâhî Rubûbiyetinin  ‘Rabbü’l-Arz’  ve  ‚‘Rabbü’l-Âlemin’ azametli ünvanıyla küllî tecellisine karşı geniş ve küllî bir ubûdiyetle bir mukabeledir, diye tahayyül ve his ve kanaat ettim. ”
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

AKP’liler çalıştırmamaya kararlı: İmamoğlu’nun istediği borçlanma yetkisi kesintiye uğradı

SONRAKİ HABER

Pasaport için yasa hazırlığı:KHK’lıye pasaport verilmiyor, Anayasal seyahat hürriyetini çiğnemektir, gasp etmektir

BENZER HABERLER

YAZARLAR

Tayyip’i katleden Recep!…

Haziran 26, 2025
YAZARLAR

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Haziran 24, 2025
Yargıda kriz çatışmaya dönüştü; silahlar patlıyor
Manşet

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Haziran 24, 2025
Sırlı zarf!
Manşet

Uzanan eller

Haziran 23, 2025
Sırlı zarf!
YAZARLAR

Değerli tecrübe…

Haziran 19, 2025
Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?
Manşet

Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?

Haziran 20, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • All
    • Manşet
    AHİM önündeki  ‘Adalet buluşması’ Strazburg’un önemli gazetesi DNA’da
    AVRUPA

    AHİM önündeki ‘Adalet buluşması’ Strazburg’un önemli gazetesi DNA’da

    by adminzaman
    Haziran 26, 2025
    0

    Strazbugr'da gerçekleştirilen Adalet Yürüyüşü, Fransa’nın önde gelen bölgesel gazetelerinden Dernières Nouvelles d’Alsace (DNA)’da da haber oldu. Türkiye'de yaşanan hak ihlalleri...

    Tayyip’i katleden Recep!…

    Haziran 26, 2025
    İki aylık bebeği olan anne tutuklandı

    Türkiye’de 4 binin üzerinde çocuk cezaevinde: 759’u bebek c

    Haziran 26, 2025
    YSP’den aday olan Hasan Cemal: Elimi taşın altına sokmak için 54 yıllık gazetecilik hayatımı kapatıyorum

    Yazar Hasan Cemal: Türkiye’nin bir numaralı sorunu Erdoğan’dır

    Haziran 25, 2025
    AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

    AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

    Haziran 25, 2025
    KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

    KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

    Haziran 25, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM