M. NEDİM HAZAR-TR724.COM
Tarih anlık karelerin bir araya gelmesinden müteşekkil. Biz hareketle yaşadığımızı zannederiz ama aslında hareketlerimiz anlık durumların birleşmesinden ibarettir.
Fotoğraf bu yüzden önemli.
Sevgili Yavuz Altun ile yaptığımız Foto-6 programının ortaya çıkışı da bu mülahazalarla oldu zaten.
Bugünkü muktedirin geçmişine dönüp baktığımız zaman, adeta bir günah galerisi boyutunda bir foto albüm ile karşılaşıyoruz.
Reza Zarrab’ın Türk bayraklı fonda konuşmasından, Makaracı vekilin Yüce Divan oylamasında oy atarken verdiği küstah poza, Soma’da işçi tekmeleyen danışmandan, tecavüz önergesini reddedenlerin sandık başındaki sırıtarak hatıra pozlarına kadar böyle yüzlerce anlık görsel var.
Ve galiba bir dönemin zirve noktası bir süredir Meclis’te tartışılan ve af-infaz yasası olarak bilinen yasa sonrasında iktidar vekillerinin bir araya gelip maskeli şekilde poz vermesidir.
Bu fotoğrafa iyi bakın lütfen.
Hafızanızda iyice yer edinsin.
Bir dönemin mağdurlarının nasıl eşsiz benzersiz birer zalime dönüşebildiğinin görselidir bu çünkü.
Yüzlerindeki maskelerinden duruşlarına, mesaj yolladıkları mahfilden, arkadaki “hâkimiyet” ile ilgili cümleye kadar ibretlik bir kare bu zira.
Bu karede insafsızlığın vücut bulmuş hali.
Bu karede siyasal İslam’ın nasıl bir canavara dönüşmesinin izdüşümü var.
Bu karede hâkimiyetin milletin filan değil doğrudan sarayın ve yakınındaki çıkar çevrelerinin oluşunun kanıtı var.
Bu fotoğrafı en azından zihninizde saklayın.
Mümkünse telefonunuzda, hatta evinizin bir köşesinde opak olarak da saklayabilirsiniz.
Şunu bilmek lazım.. Bir gün adalet geri dönerse şayet, bu karedekilerin teker teker kanun önüne çıkması için lazım olacak bir foto bu.
Eğer bu dünyada hesap vermeyeceklerse ahirette maskelerin arkasına saklansalar bile yakasına yapışmak için ihtiyacınız olacak bu görsele.
Bir de şu tür görselleri saklayın.
Yıllar önce birilerine söz verilen “bir savcı üç polis ile” terörist ilan edilen tertemiz bir kitlenin nasıl bir kin ve nefret ölüme gönderilmek istediklerini anlamak içinse çıkardıkları yasaya bakmak lazım.
Bakın ben söylemiyorum bunları, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden profesör yazıyor:
Af kapsamında suçlar
Geçici md.6/1:
Yaralama sonucu; İyileşmesi imkansız hastalığa sebep olma
Bitkisel hayata sokma
Duyulardan veya organlarından birinin işlevini yitirtmek
Konuşma veya çocuk yapma yeteneklerini kaybettirme
Gebe kadının çocuğunun düşürtme
Ölüme neden olmak…
Bu suçları işleyenleri yarın öbür gün salacaklar…
Bitmedi…
Af kapsamındaki suçlar: Doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanları, polis, öğretmen gibi, tüm kamu görevlilerine yönelik yaralamalar.
Kamu görevlilerinin, nüfuzunu kötüye kullanarak işledikleri yaralamalar.
Bu yaralamalar sonucunda mağdurun ölmesi gibi ağır neticeler de affa dahildir..
Yetti mi yetmedi…
Çocuğa tecavüz edeni, katili, hırsızı, arsızı, çeteciyi, rüşvetçiyi, dolandırıcıyı, mafyayı…
Hepsini sokağa salacaklar…
Kimler kalacak peki içerde..
İktidarın kendi terörist tartısına göre terörist olanlar.
Kimler mesela;
Öğretmen, öğrenci, avukat, polis, asker, gazeteci, ev hanımı, doktor ve daha yüz binden fazla insan…
Bu fotoğrafa iyi bakın.
Utanmazlığın, arsızlığın, zalimliğin vücut bulmuş haline kolay kolay denk gelmiyoruz zira!
Yüzyılda bir yaşatılan bir kötülüğün resmi bu!