Erdoğan’ın yönü Amerika’ya dönüktür.
Bu öteden beri böyledir.
Işığın hep “yeşil” olmasını ister.
Trump’ın son döneminde ışık “sarı”ya döndü.
Joe Biden’la “kırmızı” riski arttı.
***
Erdoğan’ın meselesi Türkiye değil.
Mesele şahsı.
Kişisel yaptırımlardan fena halde tırsıyor.
Kendi parasını korumaya çalışıyor, ülkesinin itibarını değil.
***
Nicedir, Amerika’daki lobi faaliyetleri faydasız.
Eski lobiciler bile…
İngilizce tweet atmayı bırakıp Türkçe yalakalık yapıyor anca.
***
Öbür yandan,
Yeni başkan Joe Biden tarihe geçmeye çalışıyor.
Aşılamadaki muazzam başarısı, kendi koyduğu hedefleri aşması, vatandaşına dağıttığı trilyonlarca dolarlık yardım ve hibe ile göz dolduruyor.
Dünya sathındaki devrimciler bile adeta sevindirik oldu, olayı anlamaya çalışıyor.
Tuhaf ama şaşkın solcular kendine Amerika üzerinden çıkış ararsa şaşırmamak lazım.
Meselenin sosyal adaletle ilgisi olabilir lakin sosyalizmle alakası olmadığının anlaşılması uzun sürmeyecektir.
***
Biden, tarihe geçmeye çalışıyor.
Dünyaya bakan yönüyle,
-İnsan hakkı ihlallerinin üzerine yürümesi,
-Lafta demokrat ülkelerin dikkatini çekmesi bekleniyor.
Bir demokrat başkana da bu yakışır.
Gelgelelim, hüküm vermek için henüz erken.
Yaptıkları yapacaklarının teminatı ise…
Işık sarıdan kırmızıya döner ve Erdoğan’ın kâbusu başlar.
Bekleyip göreceğiz.
***
Erdoğan ülkenin ve dünyanın, aleyhine döndüğünün farkında.
İçeride muhalefeti, medyayı, bürokrasiyi ve tabanını konsolide etmiş durumda.
Soru şu: Bu hal, iktidarını sürdürmeye yetecek mi?
Son aldığı tedbirlerle bu sürekliliği sağlamaya çalışıyor.
Artık yeni devlet: Erdoğan.
Bakanlar, danışmanlar, başkanlar, müdürler, genel yayın yönetmenleri değişir…
‘Devlet’ devam eder.
***
Peki, Erdoğan’ın Amerika endişesi neden?
“Joe Biden’ın ne hali varsa görsün, ben içeride işime bakarım” diyemez mi?
Diyemez.
Ondandır ki, Biden’ın ilişkilere vurduğu pranganın ağırlığı altında hiçbir şey yapamıyor.
Erdoğan’dan sonrası çok mu umut verici peki?
Türkiye yakın vadede ağır bir dayak yemeden akıllanacağa benzemiyor.