[BARBAROS J. KARTAL-TR724.COM]
Binali Yıldırım’ın gülücükler dağıttığı Rusya ziyareti vesilesi ile bir kez daha konuyu açalım. Ülkede kimse sormaya cesaret edemiyor. AKP’nin zaten hiç umrunda değil. Muhalefetin gündeme getirdiği yok. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez karadaki askerlerimize uçaklı bir saldırı oldu, 4 şehit verdik ve bunu kimin yaptığı belli değil?
Eğer Esed yaptı ise ne yapılacak? Rusya yaptı ise ki işaretler bunun bir intikam saldırısı olduğu yönünde, nasıl bir zavallılık ki Başbakan ve Cumhurbaşkanı ağzını açamıyor. Eğer Rus basınının iddia ettiği gibi zayıf ihtimal de olsa ABD uçakları yaptıysa müttefik tarafından vurulduğumuz neden açıklanmıyor? Ne kadar acı ki şehitlerin üzerinde tepinmeyi kendisine şiar edinmiş bir hükümet ve cumhurbaşkanı bu konu unutulsun istiyor.
Hani karadan karaya bir saldırı olsa Suriye gibi bir ülkede 10 tane adres gösterip işi savuşturmak kolay. Uçaktan bahsediyoruz uçaktan yahu. Her hareketi kayıt altına alınanan bir hava aracından bahsediyoruz. Numan Kurtulmuş kanıtlar elimizde diyeli 10 gün oldu?
Hükümet cevap vermeli. Bize uçakla kim saldırdı ve ne yaptınız?
———
BU MAİLİ HERKES OKUMALI’
Wikileaks, Erdoğan’ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın daha önce gündeme gelmiş hacklenen maillerini erişime açtı. Arayabilme özelliği ile sunulan mailleri herkesin okumasını tavsiye ederim. Nasıl kabile devleti halinde yönetildiğimizin, ne kadar çapsız insanların çok önemli mevkilerde olduğunun, Erdoğan ailesi üyelerininin ülke yönetimine ne kadar müdahil olduklarının, danışmanların takip kirli işlerin onlarca örnekleri var.
Bugün bir mail’den bahsetmek istiyorum. 17-25 Aralık soruşturmasında bakanların neden Yüce Divana yollanmaması ile ilgili Egemen Bağış’ın hazırlattığı bir bilgi notu. Aslında Bağış’ın üstülü kapalı laflarla partiyi tehdit ettiği bilgi notunda kullandığı bir ifade var. Diyor ki Bağış, Yüce Divan’a sevk edilmememiz bir hafta konuşulur sevk edilirsek hep konuşulur. (https://wikileaks.org/berats-box/emailid/54934). İşte bu yüzden vatan millet edebiyatını ağzından düşürmeyip ülkesini dolar karşılığı satanları, sıfırlayamadıkları paraları, İran’ın önüne yatanları asla unutturmamak lazım ki bugün yaşananlar daha iyi anlaşılsın.
BU RAKAMLAR NE ANLAMA GELİYOR?
CHP bütün muhalif medyanın bir bir susturulmasının sancısını yaşıyor. Havuz ve hükümet korkusundan biat etmiş medya yüzünden sesini kimseye duyuramıyor. Hükümetin özellikle CHP üzerinde geliştirdiği strateji belli: Top hep CHP sahasında olsun istiyor. Sanırsınız ki CHP hükümet AKP muhalefet. Hükümete dair her gün ortaya bir tanesi çıkan skandalların konuşulması gerekirken hep CHP gündemde tutuluyor.
Dünkü sahte otobüs haberinden tutun da Kılıçdaroğlu’nun danışmanın tutuklanması haberlerine kadar. CHP bir miting yapıyor ama yaptığına yapacağına pişman ediyorlar. Gerçekten CHP için çok zor bir durum çünkü ne yaparlarsa yapsınlar karşılarında her türlü yalanı söylemekten çekinmeyen bir propaganda makinesi var ve bütün iletişim araçları kontrollerinde. Özellikle televizyon kanalları. CHP’nin kendi içinde 50 fırka olmasını da bunların üzerine eklediğimizde karşımıza maça 5-0 mağlup başlamış bir ana muhalefet partisi çıkıyor.
Bugün Kılıçdaroğlu’nu proje olarak niteledikleri haberin her ayrıntısı ile ilgili en az 10 tane AKP haberi yapılır ve masum insanları hapse attıkları gerekçeler yüzünden dışarı da bir tane AKP’li kalmaz. CHP’yi FETÖ sopası ile dövmek daha sürecek bir strateji. Aynı şekilde MHP içindeki muhalefete yaptıkları gibi. Onlar bunu yaptıkça CHP’nin FETÖ oyununa düşmesi ki çoğu zaman düşüyorlar bir nevi kendi ayaklarına sıkıyor. Erdoğan’ın söylemini tekrar etmeleri bile kaybetmeleri demek.
Dünkü zorlama haberlerde geçen milletvekillerini inceleyelim. AKP’nin en çok sinir olduğu vekiller olması bir rastlantı değli tabi ki. Eren Erdem, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal ve Aykut Erdoğdu’nun ismi sıkça geçiyor. 2013 yılından beri bu vekillere cemaatin uğradığı özellikle medya özgürlüğü konularında vermiş oldukları destekten yola çıkarak bir infaz girişimi var. 3 yıldır her türlü cemaat iftiralarıyla anılan vekiller ile ilgili bir seçim sonucu paylaşacağım. Bildiğiniz gibi CHP genel seçimler öncesi önseçim yapmıştı. Tekrarlanan seçimler için de en son yapılan oylamayı baz almıştı. 29 Mayıs 2015’te yapılan önseçim sonuçları şöyle:
İSTANBUL 1. BÖLGE
1-Gamze İlgezdi: 25.520
2-Barış Yarkadaş: 25.496
3-Mahmut Tanal: 22.680
4-Oğuz Kaan Salıcı: 19.586
5-Onursal Adıgüzel: 18.122
İSTANBUL 2. BÖLGE
1-Aykut Erdoğdu:20.972
2-Dursun Çiçek: 17.686
3-Gülay Arslan: 14.001
4-Didem Engin: 13.822
5-Mustafa Sarıgül: 12.684
İSTANBUL 3. BÖLGE
1-İlhan Cihaner: 21.843
2-Ali Şeker: 16.969
3-Eren Erdem: 15.528
4-Zeynel Emre: 14.674
5-Sibel Özdemir: 14.098
Proje olarak sunulan vekillerin aldıkları oylara bakar mısınız? CHP tabanında ne kadar sevilen ve desteklenen isimler olduğunu görürsünüz. Tutucu kimliği ve laiklik hassasiyeti ile bilinen CHP tabanı bile yaftalara prim vermeyerek bu vekillere destek olmuş. Yani ortada dolaşan her iddiaya cevap yetiştirmek vakit kaybı.
Peki CHP ne yapmalı?
AKP’nin yaptığı gibi en iyi savunma saldırıdır diyerek daha aktif ve agresif bir muhalefete yönlenmeli. Herkes dolarını bozdursun dendiğinde önce siz ayakkabı kutularındaki ve malvarlığınızdaki dolarları bozdurun dediğinde ne kadar rahatsız ediyorsa hükümetin skandallarını devamlı gündemde tutmalı. AKP her gün o kadar çok malzeme veriyor ki. Bütün medyası yükleniyor yine de üstünü örtemiyor. Darbenin önceden bilinmesinden tutun zam yok dedikleri doğalgaz ve elektrikteki artışa kadar…
CHP’nin yapması gereken çok önemli bir iş daha var. Referandum kapıda gözüktü. Artık seçimleri gözlemleyebilecek Cihan Haber Ajansı yok sivil oluşumların da eskisi gibi çalışabileceklerini pek tahmin etmiyorum. Geçmişte CHP’li sandık müşahitlerinin olduğu sandıklardan bile CHP’ye oy çıkmamıştı. CHP şimdiden sandıklara atayacağı partili, güvenilir, cesur, satın alınmayacak ve amiyane tabirle uyanık insanların tespitine girişmeli. Birçok CHP müşahididin AKP’ye oy attığı bilinen bir gerçek. Zaten bununla ilgili parti merkezinde sürdürülen bir soruşturma var.
İkincisi gösterdi ki mükerrer oyların önlenmesi mümkün değil. Bütün kayıtları AKP’nin tuttuğu, YSK’nın AKP seçim kolları gibi çalıştığını ortamda seçim boyası keşke geri gelse. Bu mümkün olmadığı için CHP’nin listeler üzerinde çok ince çalışması gerekiyor.
Zaten seçim olsa ne değişir, zaten medya ellerinde demek yerine yapılacak çok şey var… Bizim milletin cebine vurduğu zaman nasıl bir refleks geliştireceğini kestirmek kolay değil çünkü.