NURULLAH ALBAYRAK-TR724.COM
Türkiye’de yaşanan mağduriyetlerin büyüklüğü ve çeşitliliği karşısında verilecek mücadelenin zorlu ve ciddi engellerle dolu olduğunda şüphe yok.
Türkiye’de yaşanan mağduriyetlerin büyüklüğü ve çeşitliliği karşısında verilecek mücadelenin zorlu ve ciddi engellerle dolu olduğunda şüphe yok. Ancak bildiğimiz bir şey daha var ki karşılaşılan tüm bu zorluklar ancak mücadeleyle aşılabilir.Yaşanan zorluklara karşı mücadele edilemeyeceği, ne yapılırsa yapılsın netice alınamayacağı, haksızlıkların sona erdirilemeyeceği, yalnız başına hiçbir şey yapılamayacağı, hukuki mücadeleyle başarı sağlanamayacağı gibi düşünceler ise mücadele azminin oluşmasını frenleyeceği gibi istenen neticenin alınmasını da engelleyecektir.
Hiç kimse nefes alıp verdiği müddetçe kendinin bittiğini, tükendiğini düşünmemelidir. Hayat devam ettiği müddetçe ümitsizliğe kapılmamak ve her zaman bir çıkış yolu olduğuna inanmak gerekir. Gözaltılar, tutuklamalar, haksız uygulamalar, annelerin bebeklerin cezaevlerine konulması, kolluk personelinin, savcı ve hakimlerin hukuk dışı ve zaman zaman da insanlık dışı denilebilecek muameleleri yürütecek mücadele için sadece kuvvet nedeni olurlar, olmalıdırlar. Bunlar bizim yılgınlık ve ümitsizliğimize gerekçe değil elde etmek istediğimiz başarı için güç kaynağı olmalıdır.
Yeter ki inanalım..
Netice almak ve mağduriyetlerin giderilerek bir daha yaşanmaması için gerekli olan, başarma ve tüm bu haksızlıkların giderileceğine inanma arzusuna sahip olmaktır. Başarma arzusu ve mücadele azmi bir araya geldiğinde tüm zorluklar aşılabilecektir. Yeter ki her türlü engele rağmen mücadele etmeye devam edelim ve mücadele neticesinde beklediğimiz istediğimiz neticeyi alacağımıza inanalım.
Şu da unutulmamalıdır ki yaşanan zulüm ve mağduriyetler insanların kuvvet ve kabiliyetlerini de ortaya çıkartacaktır. Bu kadar zorluğun altından nasıl kalkacağım diyen nice insanların zorluklarla tek başlarına mücadele ettiğini; Eşleri, çocukları, kardeşleri, babaları tutuklanmış olan kadınların, tutuklu yakınları için canla başla her türlü hukuki mücadeleyi yaptıkları gibi ailelerinin geçimlerini de sağlamaya çalıştıklarını; anne babaları tutuklandığı için hem kardeşlerine bakmak hem de anne babasına yardımcı olmak zorunda kalan gençlerin kazandıkları olgunluk, mücadele azmi de gayretlerinin nasıl inkişaf ettiğini görmek mümkün.
Bir sesin bir anda sistemi değiştirdiğini göreceksiniz
Yapılması gereken öncelikle neden bunlar oldu, neden benim başına geldi şeklinde ki düşüncelerden uzaklaşıp bu sorunlarla nasıl başa çıkabilirim demek ve bu doğrultuda hareket etmek gerekir. Elbette sabırlı olmak da gerekiyor. Sabırla mücadele ederek istedikleri neticeyi alan insanları görmek mümkün. Sabır, azim ve gayretle netice alınacaktır.
Davaları otomatiğe bağlamış ve ilk celsede mahkumiyet kararı veren mahkemelerin duruşmalarına yeni katılan ve sürece müdahil olan, yapılan hukuksuzlukları yüksek sesle söyleyen bir avukatın ya da kendisine olan güveniyle sesini çıkartarak mahkemeye yapılan yanlışları söyleyen bir sanığın bir anda sistemi değiştirdiğini göreceksiniz. Otomatiğe bağlanan sistemi değiştirmek elbette mümkün. Hakimler sistemlerinin değiştirilmesini istemezler ancak sitemin değiştirilmesi konusunda ortaya çıkan güçlü bir irade karşısında da geri çekilip yeni bir sistem belirlenmesine müsaade ederler. Buna yeter ki inanılsın.
Zorluklarla mücadele için her zaman bir yedek kuvvet de vardır. Bu kuvvetlerin devreye girmesi ve insanların yardıma koşması için sadece zorlanmak gerekir. Zorlanma olduğunda yedek kuvvetler devreye girecektir. Bu kapsamda en önemli kuvvet mağdur ve mazluma destek olan insanlardır. Bu kapsamda yardım almaktan ve yardım arayışına girmekten çekinmemek gerekir. Ülkemizde her ne kadar iktidarın nefret söylemleri nedeniyle ötekilerini düşman olarak gören kişiler olsa da yardım eden ve yardıma hazır insanların sayısı da az değil.
İnsanların birbirlerini ötekileştirmediği, haksızlığın ve hukuksuzluğun son bulduğu, dostluğun, kardeşliğin, hoşgörünün yeniden tesis edildiği ve beklediğimiz günlere ulaşmak için daha az mağduriyet yaşamış ya da yurt dışında olup mağduriyetin etkilerinden kısmen de olsa kurtulan kişilerin de mağdur ve mazlum olanların kimliğine bakmaksızın onlara destek olmaları gerekir. Herkesin yapabileceği bir şey muhakkak vardır. Yapılması gereken nerede ne yapabilirim diye düşünmek ve düşünceyi aksiyona geçirmek…