Norveç’in başşehri Oslo’da Mangfold Huset (Farklılıklar Evi) Diyalog Derneği’ni ziyaret ettik. Toplumdaki çeşitli milletlerin meydana getirdiği kültür zenginliğini ifade için amblemi incir olmuş. Pek çok tohum ve tanelerden meydana gelmesi itibarıyla çok kültürlülüğü temsil ediyor
Norveçlilerin organize ettiği ÇAY SAATİ, ilk başta Norveçlilere ait IRKÇILIĞA HAYIR MERKEZİ isimli bir kuruluşun öncülüğünde başladı. Ama altyapı tamamen Mangfold Huset’e ait… ÇAY SAATİ’nde Norveç’in yerlileri Müslümanların evlerine davet ediliyor. Çay içilip sohbet ediliyor. Müslüman’a misafir olma, evini ve kendisini yakından tanıma ve merak edilen soruları sorma imkanı oluyor. Ev ortamı ve sıcak atmosfer çok şey ifade ediyor. Batı kültürüne göre, tanımadığını evine alıp misafir etme, yemek veya çay ikram etme alışık olunan bir durum değil. Ama İslam kültüründe ise bu bir onurdur. Kim olursa olsun gelen TANRI MİSAFİRİ’dir. Bu şekilde misafirliğe gitmek istiyorum, diyenleri Norveçliler tespit ediyor; gidilecek evleri de bizim insanlarımız organize ediyorlar. Böylece Norveçliler Müslüman evine giderken kendilerini güvende hissediyorlar. Bu güveni pekiştirmek ve yapılan işin önemli olduğunu vurgulamak için NORVEÇ KRALİYET AİLESİ de çay saati kapsamında Müslüman ailelere misafir oldu… İşin içine KRALİYET AİLESİ girince, tabii medyada çok yer buldu. Bilhassa 22 TEMMUZ 2011’deki TERÖR SALDIRISINDAN sonra bu çay saati daha çok önem kazandı. Irkçı teröriste karşı binlerce Norveçli protesto mânasına “Biz de bir Müslüman aileye misafir olmak istiyoruz.” diye müracaat ettiler. Böylece güzel dostluk ve diyaloglar meydana geldi. İnançlarımızla ilgili sorulara Risale-i Nurlardan ve M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin kitaplarından cevaplar verildi. Başörtüsü ile ilgili “Zorla eşleriniz mi örtmenizi istiyor?” sorusuna fıtrî; bir tepkiyle “Hiç kimse bize zorla bir şey yaptıramaz.” şeklindeki cevaplar kafalarda oluşturulmak istenen yanlışları kökten silip atıyor. Evlenme konusunda da, baskıların olup olmadığını öğrenmek istiyorlar ve tatmin edici cevapları alıyorlar.
Bu misafirliklerin çoğu bir defaya mahsus kalmadı. Gelip gitmeler arttı… Kermes gibi farklı faydalı alanlarda beraber çalışma arzuları doğdu. Devlet televizyonu bu güzel gelişmeyi kısa bir belgesel halinde seyircilerine ulaştırdı… Bizim insanlarımız Norveçlilerdeki tereddütleri bu belgeselle öğrenirken onlar da bir göçmenin kültür farklılıklarından dolayı yaşadığı zorlukları daha yakından tanımış ve öğrenmiş oldu. Çay saati vesilesi ile Mangfold Huset Diyalog Derneği’ne gelen bir Norveçli şunları söyledi: “Ben 16 yaşımda bir Akdeniz ülkesine gitmiştim. Orada bana Türkler hakkında çok menfi şeyler anlattılar. Ama sizlerle görüştükten sonra bütün kötü kanaatlerim değişti. Şimdi eşimi ve kızımı da alarak Türkiye’yi ziyaret etmek istiyorum.” Oslo’da bu güzelliğe yakından şâhit olduk. İnşallah bütün Batı ülkelerinde yani Avrupa’da olsun, Amerika’da olsun böyle ÇAY SAATLERİ tertip edilir ve iftira ve yanlışların üstesinden gelinmiş olur… Evet hâlâ yapmamız gereken pek çok iş ve hizmet var…