Oturuma katılan 20’ye yakın milletvekili hükümete, 15 Temmuz darbe girişimi
sonrası insan hakları ihlallerinin arttığı gerekçesiyle “Türkiye’ye
yönelik tutumunu sertleştirme” çağrısı yaptı.Milletvekilleri ayrıca,
Türkiye’deki durumun Parlamento Genel Kurulu’na taşınması girişimde bulunma
kararı aldı.Oturum, başkent Londra’nın kuzeyinde, Türk, Kürt ve Kıbrıs
kökenlilerin yoğun bir şekilde yaşadığı Enfield North bölgesinin ana
muhalefetteki İşçi Partisi’nden milletvekili Joan Ryan’ın girişimi ile
toplandı.Joan Ryan, oturumda yaptığı konuşmada, Başbakan Theresa May’i Ankara
ziyareti sırasında silah anlaşmasına imza atarken, insan hakları ihllaleriyle
ilgili iddialar konusunda sessiz kalmakla eleştirdi.Ryan, “Ticaret
anlaşmaları asla insan haklarının yerini alamaz. Hükümet, Türkiye ile
ilişkilerinde insan haklarını gündemine almıyor” dedi.May, Ocak ayında
Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile
yaptığı görüşmede, savaş uçağı geliştirilmesi için 100 milyon sterlinlik bir savunma
anlaşmasına imza atmıştı.İki ülke arasında şu anda 16 milyar sterlin olan dış
ticaret hacminin de 20 milyar sterline çıkartılması amaçlanıyor.
İngiltere’den alınan silahlar, sonunda kendi
halkının üzerinde kullanacak
Galler İşçi Partisi’nden Ann
Clwyd ise Türkiye’deki hükümetin, İngiltere’den aldığı silahları “eninde
sonunda kendi halkının üzerinde kullanacağını” öne sürdü. Ann Clwyd,
“Dört Türk arkadaşım buraya sürgüne geldiler. Çünkü Erdoğan tarafından
mitinglerde hedef gösterildiler ve can güvenliklerinden endişeliler. Türkiye’de
birçok akademisyen, gazeteci ve yazar, sıranın kendilerine ne zaman geleceğini
soruyor” dedi. Milletvekillerinin oturumda yönelttikleri eleştirilerin
odağında 15 Temmuz sonrası ilan edilen olağanüstü hal döneminde (OHAL)
kapatılan medya kuruluşları, görevden alınan kamu görevlileri ve akademisyenler
ile ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar yer aldı. OHAL döneminde
çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle 20 bine yakın akademisyen, ya kadro
hakkını kaybetti ya ihraç edildi ya da çalıştığı üniversite kapatıldığı için
işsiz kaldı.Yine bu dönemde hakkında işlem yapılan şüpheli sayısı 100 bini
aşarken, 40 binden fazla insan darbe girişimiyle ile bağlantılı olduğu
gerekçesiyle tutuklu bulunuyor. Kamudan ihraç edilenlerin toplam sayısı da 100
bine yakın.
‘Türkiye önemli
bir NATO müttefiki’
Oturuma katılan iktidardaki
Muhafazakâr Parti Milletvekili Sir Edward Garnier ise Türkiye’nin önemli bir
NATO müttefiki olduğuna ve Suriyeli mültecilere kucak açtığına dikkat çekti.Ancak
Garnier de ikili ilişkilerde ticaretin, insan haklarından daha çok ön plana
çıkması yönündeki eleştirilere katıldığını belirterek, “Türkiye, bir
ölçüye kadar değerli bir ticari ve ekonomik ortaktır. Buradaki bir ölçüye kadar
ifadesine dikkat çekmek istiyorum. Bunlar muhalefeti baskı altına almak ve
hukukun üstünlüğünü akamete uğratmak için bir bahane olamaz” diye konuştu.
Garnier, ‘beni
de Fethullan Gülenci’ ilan etmişlerdi
Kendisinin Türkiye ile ilgili
2015 yılında yayımlanan bir raporun yazarları arasında olduğunu anımsatan
Garnier, o dönem Türkiye’deki bazı basın organlarının ve yorumcularının
kendisini “Fethullah Gülenci olmakla suçladığını” belirtti. Garnier,
Türkiye’de yaşananların “komik olmaktan saçma olmaya” doğru
evrildiğini de sözlerine ekledi. Hükümet adına söz alarak eleştirilere yanıt
veren Parlamento Dış İlişkiler Komitesi Sekreter Yardımcısı Muhafazakar Parti
Milletvekili Tobias Ellwood, Türkiye’nin önemli bir müttefik olduğunu
belirterek, ikili ilişkilerde insan hakları da dahil uluslararası hukuktan
kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin açıkça ifade
edildiğini söyledi.Oturumun sonunda yeniden söz alan İşçi Partisi’nden Ryan,
hükümetin yanıtını “hayalkırıklığı” olarak nitelendirerek,
“Türkiye konusunda hükümet yeterince eleştirel değil. İleride daha sert
bir tutum takınmadığı için pişman olabilir. Sesimizi yükselttiğimizde Türkiye
için çok geç kalmış olabiliriz” diye konuştu. BBC-Türkçe