Gazeteci Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yayınlanan yeni mal varlığı beyanına göre işadamı Mehmet Gür’e 2 milyon lira borçlu gözükmesine ilişkin olarak “Erdoğan hangi konuda ve neden sıkışmıştır ki 2 milyon lira borç alacak duruma gelmiştir?” diye sordu.
Korkusuz gazetesi yazarı Ataklı, “Herkesin dikkatini çekeceği bilinerek bir mal varlığına 2 milyon lira borç neden yazılır? Borç aldığını yazmak zorunda değil. Yazıyorsa muhtemelen şu anda bilmediğimiz bir şeye karşı tedbir amaçlı olmalı” dedi.
Erdoğan’ın 2014’te açıklanan mal varlığında ‘çok şaşırtıcı değişimler’ olduğunu kaydeden Ataklı ”Acaba ’50 bin lira maaşla bu kadar kısa sürede 6 milyon liralık gelire tamamı ödenmiş 4 milyon liralık eve nasıl sahip oldunuz?’ diye sorulsa cevap mantıklı olarak verilecek midir?” diye yazdı.
Can Ataklı şunları dile getirdi:
Erdoğan’ın son mal varlığı bildirimine göre Kısıklı’da 4 milyon lira değerinde bir ev, Rize Güneysu’da 10 bin liralık bir arsa, 234 bin lira değerinde 2011 model A8 tipi Audi marka otomobil ile üç bankada toplam 6 milyon 142 bir 761 lira mevduat hesabı var.
2014’te verilen mal beyanında bankalardaki nakit parası 4 milyon 404 bin 191 lirası olduğu görülüyordu. Ayrıca 200 bin Amerikan Dolar’ı olduğunu da beyan etmişti Erdoğan. Yeni mal varlığında Türk Lirası artarken döviz cinsi hesabının hiç kalmadığı anlaşılıyor.
Eski mal varlığında oğlu Bilal Erdoğan’dan 500 bin lira alacağı gözüken Erdoğan’ın bu kez Kasımpaşa’dan arkadaşı Mehmet Gür’e 2 milyon lira borçlu olduğu vurgulanıyor.
Hepsini anladım anlamasına da bu borç kafama çok takıldı.
Bir cumhurbaşkanının çok yakın bile olsa bir şahsa 2 milyon lira gibi servet sayılabilecek miktarda borcu olması çok garip.
İnsanın aklına ister istemez bazı sorular geliyor.
1- 2 milyon lira ne amaçla hangi tarihte alınmıştır?
2- 2 milyon lira borç verebilen biri ne iş yapmaktadır?
3- Beyan edilen bu borç için elde bir belge var mıdır?
4- 2 milyon olarak belirtilen borç alınan paranın tamamı mıdır, yoksa bir kısmı ödendikten sonra kalan miktar mıdır?
5- Borç için bir ödeme planı var mıdır, eğer ödeme varsa hangi aralıklarla ve hangi miktarlarda ödenmektedir?
6- Aylık maaşı 50 bin lira olan bir kişi neden bir banka yerine şahıstan borç almayı tercih eder?
7- Borç veren kişinin devletle yapılmış, yapılmakta olan bir işi var mıdır?
Burada en çarpıcı olan, 2 milyon lira borcun Erdoğan tarafından cumhurbaşkanı olduktan sonra alınmış olmasıdır.
Erdoğan hangi konuda ve neden sıkışmıştır ki 2 milyon lira borç alacak duruma gelmiştir?
Üstelik Erdoğan’ın bankalardaki nakit varlığı alınan borcun 3 katıdır.
Böylesi bir maddi varlığı olan bir kişinin şahıs borcuna yönelmesi çok dikkat çekicidir.
Burada kafama takılan bir nokta daha var.
O da şu; mal varlığı resmi kişilerce saptanmıyor. Makam sahibi kişilerin beyanı esas alınıyor.
Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden bir kişi maaşıyla orantılı olmayan bir mal varlığı sunuyor devletin resmi kurumlarına.
Acaba “50 bin lira maaşla bu kadar kısa sürede 6 milyon liralık gelire tamamı ödenmiş 4 milyon liralık eve nasıl sahip oldunuz?” diye sorulsa cevap mantıklı olarak verilecek midir?
Çünkü örneğin Kısıklı’daki ev 2014’teki mal varlığında görünmüyor. Demek ki bu eve seçildikten sonra sahip olmuş. Mevduattaki hesap da artmış, 4 milyonluk ev de alınmış.
Ama bana göre daha önemlisi var; herkesin dikkatini çekeceği bilinerek bir mal varlığına “2 milyon lira gibi bir servet niteliğindeki” kişisel borç neden yazılır?
Erdoğan 2 milyon lira borç aldığını yazmak zorunda değil. Ama bunu yazıyorsa muhtemelen şu anda bilmediğimiz bir şeye karşı tedbir amaçlı olmalı.
Öyle değil mi?