İngiliz The Guardian
gazetesi, İpek Grubu’nun medya şirketleri için uluslararası tahkime gittiğini
duyurdu. Aralarında
İngiltere ve bazı Avrupa Birliği (AB) üyelerinin bulunduğu ülkeler Türkiye’nin
yatırım anlaşmalarını ihlal ederek, milyarlarca dolarlık mal varlığına el koyduğunu
savunuyor. Türkiye iki davada tahkime mahkemesine götürülüyor.
15 Temmuz süreci öncesi mal varlıklarına el konulan ve yönetimine kayyım atanan İpek Holding ile kapatılan Zaman Gazetesi, AKP iktidarı altındaki Türkiye aleyhinde Dünya Bankası’na başvuruda bulundu. İktidarın basın kuruluşlarına ve şirketlere hukuksuzca ve haksız yere el koyduğunu belirtildi.
Başvurularda İpek Holding’in 5 ile 6 milyar dolar, Zaman Gazetesi’ne servis hizmeti sağlayan şirkete yatırım yapan Belçika merkezli Cascade Yatırım NV şirketinin ise 65 milyon Euro üzerinde zarara uğradığı vurgulandı.
İngiliz yayın kuruluşu The Guardian’da yer alan habere göre, Hamdi Akın İpek’in yönetiminde İpek Yatırım (IIL) ve Zaman gazetesinin kapatılması sürecinde kendi mallarına da AKP hükümeti tarafından el konduğunu belirten Belçika merkezli Cascade Yatırım’ın başvuruları, Dünya Bankası’na bağlı, Washington merkezli International Centre for Settlement of Investment Disputes’ta (Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi-ICSID) görülecek.
Davalı taraflar, iktidarın eylemleri sonucu milyonlarca dolar zarara uğradıklarını vurgularken; başvurunun aleyhte sonuçlanması halinde Ankara’nın tazminat ödemek zorunda kalabileceği kaydediliyor.
‘’Türk hükümeti mülkiyet ve insan haklarını tamamen göz ardı etti’’
5 ila 6 milyar dolar aralığında zarar gördüklerini aktaran İpek Yatırım Ltd, ‘ayrımcı bir tutumla karşı karşıya’ kaldıklarını söyleyerek tazminat talep ediyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından devletin el koyduğu ya da kayyım atadığı, sözde F… ile bağlantılı olduğu iddia edilen şirketler için İpek Yatırım’ın sözcüsü şöyle diyor: “IIL’in hissedarlığı, Erdoğan rejimi tarafından kasıtlı olarak hedef alınıp ele geçirilen birkaç milyar dolarlık bir işten oluşuyordu. [Türk] hükümeti mülkiyet ve insan haklarını ve tüm merhametleri tamamen göz ardı etti.”
Londra merkezli İpek Yatırım’ı temsil eden hukuk bürosu Gibson, Dunn & Crutcher’ın sözcüsü ise Türkiye’nin İpek Grubu’na karşı olan tutumunun ‘el koyma’ işlemlerindeki adil duruşunun ihlaline dair güçlü bir örnek olduğunu savundu. Sözcü, aynı zamanda Koza Grup’un yöneticilerinden birinin iki yılı aşkın süredir Türkiye’de ‘herhangi bir mantıklı sebep olmadan hapis tutulduğunu’ iddia etti.
‘’Zaman’a yatırım yapmamıştık’’
ICSID’ye giden diğer dava ise Belçika merkezli Cascade Yatırım NV şirketi tarafından açıldı. Cascade, Zaman gazetesine el konmasının ardından kendi varlıklarının da ellerinden alındığını belirtiyor.
Cascade’yi temsil eden Londra merkezli Hogan Lovells’dan Markus Burgstaller, davaya ilişkin konuştu. Avukat, temsil ettiği şirketin Türkiye tarafından Gülen hareketinin bir parçası olduğunu ilan edilmesiyle TMSF tarafından yönetilmeye başladığını; ancak şirketin Zaman gazetesine doğrudan hiçbir yatırım yapmadığını, Zaman’a servis hizmeti sağlayan şirkete yatırım yaptığını söyledi.
Bu durumun hükümetin -özellikle medyada- muhaliflerin mal varlıklarını ele geçirmesinin bir parçası olduğunu aktaran Burgstaller, müvekkillerinin Türkiye dışında olduğunu ve en az 65 milyon Euro zarar gördüklerini de iddia etti. Davayı müvekkili kazandığı takdirde iktidarın bu hasarı ödemekle hukuki olarak mükellef olduğunu belirten avukat şöyle devam etti:‘’Türkiye parayı ödemezse, uluslararası bir anlaşma olan ICSID sözleşmesine imza atan ülkelerdeki varlıklarından bu hasarın giderilmesi gerekecektir. Bu ülkelere İngiltere ve ABD de dahil.’’